[EP-034]EPOSTER OTURUMU-03 | Tarih ve Saat: 21.10.2010, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONUAkciğer kanserli olgularda mekik yürüme testi ile değerlendirilen egzersiz kapasitesi postoperatif komplikasyon gelişimini öngörebilir mi?Pınar Ergün1, Yurdanur Erdoğan2, Dicle Kaymaz1, Ersin Günay1, Göktan Temiz3 1Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pulmoner Rehabilitasyon ve Evde Bakım Merkezi, Ankara
2Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Bölümü, Ankara
3Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi, Ankara
AMAÇ: Preoperatif fizyolojik değerlendirmede egzersiz kapasitesinin belirlenmesi özellikle akciğer rezeksiyon cerrahisine aday akciğer kanserli olgularda peroperatif risk gelişiminin bağımsız belirleyicisidir. Bu çalışmada akciğer kanser cerrahisine aday olan olgularda alan testleri ile değerlendirilen egzersiz kapasitesi ile post-operatif komplikasyon gelişimi arasındaki ilişki incelenmiştir.
YÖNTEM-GEREÇLER: Çalışmaya akciğer rezeksiyon cerrahisi uygulanacak 24 erken evre akciğer kanseri tanılı hasta dahil edildi. Cerrahi öncesi solunum fonksiyonları spirometrik olarak incelendi. Egzersiz kapasitesinin değerlendirilmesinde Artan Hızda Mekik Yürüme Testi (AHMYT) ve Endurans Mekik Yürüme Testi ( EMYT ) kullanıldı.
BULGULAR: (Erkek / Kadın = 23 /1). Yaş ortalaması 61.46 ± 8.61 yıl. On olguda KOAH eşlik eden hastalık olarak kayıt edildi. AHMYT mesafe = 307,92 ± 92.88 m, EMYT dayanıklılık süresi = 12.04 ± 7.18 dk. AHMYT’den hesaplanan VO2peak 11.89 ± 2.32 ml/kg/dk. 10 hastaya lobektomi, 11 hastaya pnömonektomi, 2 hastaya bilobektomi, 1 hastaya da mediastinoskopik wedge rezeksiyon uygulandı. Hastanede kalınan gün süresi 15.67 ± 7.69 gün olarak bulundu. Olguların sadece 6’sında (%25) post-operatif komplikasyon gelişti. 1 hasta eksitus olurken, 1 hastada ampiyem, 2 hastada atelektazi, 1 hastada desatürasyon ve 1 hastada post-op hemoptizi gelişti. Yaş, AHMYT, EMYT, VO2 peak ile değerlendirilen egzersiz kapasitesi ve FEV1 (lt) ve FEV1(%) ile değerlendirilen solunum fonksiyonları ile post-op komplikasyon gelişimi arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmazken FEV1 (lt) ile AHMYT mesafesi ve VO2peak değerleri arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptandı (p= 0.007, r = 0.534 ve p= 0.007, r = 0.534 sırasıyla).Rezeksiyon tipine göre ( Lobektomi ya da pnömonektomi ) olguların AHMYT, EMYT, VO2peak ve FEV1 (lt) ve FEV1(%) değerlerinin komplikasyon gelişiminde belirleyici olmadığı saptandı.
SONUÇ: Akciğer kanser rezeksiyon cerrahisine aday olgularda AHMYT ve EMYT postoperatif komplikasyonların öngörülmesinde sınırlı yere sahiptir. Kardiyopulmoner egzersiz testlerinin uygulanamadığı merkezlerde kullanımına yönelik daha geniş serili, karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır. GİRİŞ-AMAÇ | Primer tümörün rezeksiyonu, erken evre akciğer kanserinin (ACCA) tedavisinde altın standart yöntem olmaya devam etmektedir. Akciğer rezeksiyonu yapılan olgularda ameliyat sonrası gelişen komplikasyonlar günümüzde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Akciğer rezeksiyonu sonrası postoperatif komplikasyon sıklığı %24-48 iken, mortalite sıklığı ise lobektomi için %4, pnömonektomi için %9 olarak belirtilmektedir. Akciğer rezeksiyonu sonrası gelişen komplikasyonlardan en sık karşımıza çıkan ve mortalite ve morbiditenin esas belirleyicisi kardiopulmoner komplikasyonlardır. Akciğer rezeksiyon cerrahisine aday ACCA’lı olgularda egzersiz kapasitesi ile preoperatif fizyolojik değerlendirme peroperatif risk gelişiminin bağımsız belirleyicisidir. Bu çalışmada ACCA cerrahisine aday olan olgularda alan testleri ile değerlendirilen egzersiz kapasitesi ile post-operatif komplikasyon gelişimi arasındaki ilişki incelenmiştir.
|
YÖNTEM-GEREÇLER | Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pulmoner Rehabilitasyon ve Evde Bakım Merkezi’nde Aralık 2007- Kasım 2008 tarihleri arasında yapılan çalışmaya akciğer rezeksiyon cerrahisi uygulanacak 24 erken evre ACCA tanılı hasta dahil edildi. Cerrahi öncesi solunum fonksiyonları spirometrik olarak incelendi. Egzersiz kapasitesinin değerlendirilmesinde alan testleri (Artan Hızda Mekik Yürüme Testi (AHMYT) ve Endurans Mekik Yürüme Testi (EMYT)) kullanıldı. Peak VO2, AHMYT’nde ölçülen yürüme mesafesi (YM) kullanılarak, (4.19 + (YMx0.025)) formülü ile hesaplandı.
|
BULGULAR | Çalışmaya katılan 24 olgunun demografik özellikleri, solunum fonksiyon testi sonuçları, rezeksiyon tipleri ve oluşan komplikasyonlar, hastanede kalış süresi verileri Tablo 1’de verilmiştir. Alan testi sonuçları ve peak VO2 sonuçları Tablo 2’de verilmiştir. Yaş, sigara tüketim miktarı, AHMYT, EMYT, VO2 peak ile değerlendirilen egzersiz kapasitesi ve FEV1 (lt) ve FEV1 (%) ile değerlendirilen solunum fonksiyonları ve eşlik eden hastalık olarak KOAH varlığı ile post-op komplikasyon gelişimi arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmazken FEV1 (lt) ile AHMYT mesafesi ve VO2 peak değerleri arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptandı (p= 0.007, r = 0.534 ve p= 0.007, r = 0.534 sırasıyla). Rezeksiyon tipi ile postoperatif komplikasyon gelişimi arasında istatistiksel ilişki saptanmadı (Tablo 3). Rezeksiyon tipine göre (lobektomi ya da pnömonektomi) olguların AHMYT, EMYT, VO2 peak ve FEV1 (lt) ve FEV1 (%) değerlerinin komplikasyon gelişiminde belirleyici olmadığı saptandı. Lobektomi olan olgular için FEV1 1.5 lt, pnömonektomi olan olgular için FEV1 2 lt ve tüm rezeksiyon tipleri için VO2 peak 10 ml/kg/dk sınır alındığında, uygulanan rezeksiyon tipi ile bu cut-off değerlerinin komplikasyonu öngörmede etkisinin olmadığı görüldü.
Tablo 1: Hastaların demografik özellikleri, solunum fonksiyon testi sonuçları, uygulanan rezeksiyon şekilleri, gelişen komplikasyonlar ve hastanede kalış süreleri. Karakteristikler | | Sonuçlar | Yaş | | 61,46 ± 8.61 | Cinsiyet | | | | Erkek | 23 (%96) | | Kadın | 1 (%4) | Sigara (paket-yıl) | | 50.54 ± 25.86 | Solunum Fonksiyon Testi (SFT) | | | | FEV1 (lt) | 1.90 ± 0.59 | | FEV1 (%) | 63.50 ± 19.96 | | FVC (lt) | 2.64 ± 0.75 | | FVC (%) | 69.29 ± 19.0 | | FEV1/FVC | 71.96 ± 10.29 | KOAH eşlik eden olgu (N) | | 10 (%42) | Rezeksiyon çeşitleri (N) | | | | Lobektomi | 0 (%42) | | Pnömonektomi | 11 (%46) | | Bilobektomi | 2 (%8) | | Wedge rezeksiyon | 1 (%4) | Komplikasyonlar (N) | | 6 (%25) | | Atelektazi | 2 (%8) | | Hemoptizi | 1 (%4) | | Desatürasyon | 1 (%4) | | Ampiyem | 1 (%4) | | Eksitus | 1 (%4) | Hastanede kalış süresi (gün) | | 15.67 ± 7.69 |
Tablo 2. Preoperatif alan testi ve hesaplanan VO2peak sonuçları Değişkenler | | Sonuçlar | Mekik Yürüme Testi | | | | AHMYT (metre) | 307,92 ± 92.88 | | Level | 8.71 ± 2.29 | | EMYT (dk) | 12.04 ± 7.18 | VO2peak (ml/kg/dk) | | 11.89 ± 2.32 |
Tablo 3. Yapılan rezeksiyon tipine göre oluşan komplikasyonların frekansı Rezeksiyon Tipi | Komplikasyon var | Komplikasyon yok | Lobektomi | 3 (%12.5) | 7 (%29) | Pnömonektomi | 3 (%12.5) | 8 (%33) | Bilobektomi | 0 | 2 (%8) | Wedge rezeksiyon | 0 | 1 (%4) |
|
TARTIŞMA | Hastaya bağlı risk faktörlerinden sigara içimi ve ileri yaş ile postoperatif komplikasyon arasında ilişki net olarak ortaya konulamamıştır. Bizim çalışmamızda da daha önceki çalışmalarla benzer şekilde yaş ve sigara ile postoperatif komplikasyon gelişimi arasında ilişki saptanamamıştır. Cerrahiye aday olgularda KOAH gibi eşlik eden pulmoner hastalığı olması ile postoperatif komplikasyon gelişimi arasında ilişki olduğu belirtilmektedir. Ancak çalışmamızda ortaya çıkan komplikasyonların KOAH varlığı ile ilişkisi gösterilememiştir.
Bugüne kadar yapılan çalışmalarda rezeksiyon genişliği ile postoperatif mortalite ve morbidite arasında bir korelasyon olduğu belirtilmektedir. Segmental veya ‘wedge’ rezeksiyonlar komplikasyon gelişimi açısından düşük risk taşırken, pnömonektomilerin ise en yüksek riske sahip oldukları bildirilmiştir. Çalışmamızda ise postoperatif komplikasyon gelişimi ile uygulanan rezeksiyon tipi arasında bir ilişki saptanmamıştır.
Preoperatif solunum fonksiyon testlerinde % yada mutlak ölçülen FEV1 değeri postoperatif komplikasyon tahmini için anlamlı ve kolay bir yöntem olması nedeniyle ilk basamak olarak uygulanan testlerdendir. Fakat yapılan çalışmalarda preoperatif spirometre ile postoperatif mortalite-morbidite ve komplikasyonlar arasında zayıf bir ilişki saptanmıştır. Bizim çalışmamızda da postoperatif komplikasyonları öngörme konusunda preoperatif FEV1’in hem tüm rezeksiyon tiplerinin global değerlendirmesi hem de pnömonektomi için 2 lt, lobektomi için 1.5 lt cut-off değerlerinin karşılaştırılması sonucunda etkili olmadığı görülmüştür.
Fonksiyonel kapasiteyi değerlendirmek için maksimal egzersiz testleri (kardiyopulmoner egzersiz testi ve artan hızda mekik yürüme testi (AHMYT)) yanında submaksimal egzersiz testleri (6DYT, merdiven çıkma testleri) de kullanılabilir. Bazı çalışmalarda kardiyopulmoner egzersiz testi sonuçları ile postoperatif pulmoner komplikasyonların ilişkisinin olduğu gösterilmişken buna karşıt olan yayınlar da mevcuttur. Ancak, çalışmamızda egzersiz kapasitesinin değerlendirilmesinde maksimal egzersiz testi olarak kullanılan AHMYT ve ölçülen yürüme mesafesi ile hesaplanan peak VO2 kullanılmış ve rezeksiyon cerrahisi için perioperatif komplikasyonları öngörmede etkisi saptanamamıştır.
ACCA’da preoperatif değerlendirmede AHMYT’nin kullanılmasını ve yürüme mesafesi 250 m altında olan hastalarda postoperatif komplikasyon riskinin artacağını bildiren yayınlar olmakla beraber mekik yürüme testinin komplikasyonları tahmin etmede yetersiz kaldığını bildiren çalışmalar da vardır. Bizim çalışmamızda da AHMYT’nin komplikasyon gelişimini öngörmede faydası gösterilememiştir. Ayrıca YM’nin 250 m cut-off alınmasının da komplikasyon gelişimini öngörmede etkili olmadığı görülmüştür.
Çalışmamız, hasta sayısının azlığı ve rezeksiyon tiplerinin homojen dağılmaması gibi kısıtlamaları olmakla beraber, ülkemiz popülasyonunda ACCA rezeksiyon cerrahisine aday olgularda AHMYT’nin postoperatif komplikasyon gelişimini öngörmede kullanılabilirliğini değerlendiren ilk çalışma olması nedeniyle önemlidir.
|
SONUÇLAR | Akciğer kanseri rezeksiyon cerrahisine aday olgularda AHMYT ve EMYT postoperatif komplikasyonların öngörülmesinde sınırlı yere sahiptir. Kardiyopulmoner egzersiz testlerinin uygulanamadığı merkezlerde kullanımına yönelik daha geniş serili, karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.
|
KAYNAKLAR | 1. Win T, Jackson A, Groves AM, et al. Relationship of shuttle walk test and lung cancer surgical outcome. Eur J Cardiothorac Surg 2004; 26: 1216-9.
2. Gürkök S. Akciğer kanserinde preoperatif değerlendirme. Gülhane Tıp Dergisi 2005; 47: 83-87.
3. van Tilburg PM, Stam H, Hoogsteden HC, van Klaveren RJ. Pre-operative pulmonary evaluation of lung cancer patients: a review of the literature. Eur Respir J 2009; 33: 1206-15.
4. Benzo R, Kelley GA, Recchi L, Hofman A, Sciurba F. Complications of lung resection and exercise capacity: a meta-analysis. Respir Med 2007; 101: 1790-7.
5. Turhan K, Karapolat H, Eyigör S, ve ark. Akciğer rezeksiyonu öncesi preoperatif değerlendirme. Ege Tıp Dergisi 2009; 48: 23-28.
6. Villani F, De Maria P, Busia A. Exercise testing as a predictor of surgical risk after pneumonectomy for bronchogenic carcinoma. Respir Med 2003; 97: 1296-8.
7. Brunelli A, Al Refai M, Monteverde M, et al. Stair climbing test predicts cardiopulmonary complications after lung resection. Chest 2002; 121: 1106-10.
|
|