[EP-052]EPOSTER OTURUMU-04 | Tarih ve Saat: 21.10.2010, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONUKOAH Tanısı İle Takip Edilen Olguda Nadir Bir Etiyoloji. Endobronşiyal Lipomatöz Hamartoma ve Endoskopik RezeksiyonuHakkı Ulutaş1, Erdal Yekeler1, Aşkım Ayşem Öztin Güven2, Ebru Şener3, Sevilay Akar Özmen3, Gülgün Çetintaş2, Fazlı Erdoğan3 1Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Erzurum
2Nihat Kitapcı Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Merkezi Erzurum
3Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Erzurum
Hamartomlar benign akciğer tümörlerinin en sık (%77) gözlenen formudur, %90 soliter periferal kitle olarak görülürler ve tüm soliter nodüllerin %4 lük oranını oluştururlar. Hamartomalar % 8-10 oranında endobronşiyal lokalizasyon gösterirler. Endobronşiyal lezyonlar lipomatöz olmaya meyillidir. Yağ dokusu baskın olursa bu lezyonlar lipomatöz hamartom olarak adlandırılır Endobronşiyal hamartomalar asemptomatik olabilir yada obstrüksiyon bulguları ile karşımıza çıkabilir. Uygulanmış farklı tedavi seçenekleri vardır.
Altmış altı yaşında erkek hasta yaklaşık 6 yıldır devam eden nefes darlığı, öksürük şikayeti nedeniyle KOAH tedavisi alıyormuş. Son çekilen postero-anterior akciğer grafisinde; parakardiyak infiltrasyonlar ve solda havalanma fazlalığı mevcuttu. Bilgisayarlı toraks tomografisinde; Sol ana bronş içinde yaklaşık 15x10mm boyutlarında, dansitesi -30 HÜ nodüler lezyon izlendi. Ayrıca lingula ve alt lob bronşunda duvar kalınlaşması ve postobstruktif konsolide alanlar izlendi. Arteriel Kan Gazı(AKG): pH:7.35, PCO2:41.4, PO2:49,2, O2SAT:%82 idi. Solunum fonksiyon testlerinde(SFT): FVC:2.21-%57, FEV1:1.69-%56, FEV1/FVC:%76,5, Orta-ileri derecede restriksiyon mevcuttu. Fiberoptik bronkoskopisinde; Sol ana bronş distalinde üst lob ve alt lob girişini subtotal tıkayan yumuşak, parlak renkli, saplı endobronşiyal lezyon (EBL) saptandı. Bronkoskopik biyopsi; seromüköz gland yapıları içeren doku örneği olarak raporlandı. Olguya genel anestezi altında rijit bronkoskopi ile total EBL tümör eksizyonu uygulandı. Eksize edilen materyal Lipomatöz Hamartom olarak raporlandı. Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmeyen hastanın KOAH bulguları geriledi. Postoperatif incelenen AKG analizi ve SFT de belirgin düzelme saptandı. AKG: pH:7.38, PCO2:36.6, PO2:64.1, O2SAT:%92.1 idi. SFT: FVC:3.45-%92, FEV1:2.52-%87, FEV1/FVC:%73 olarak saptandı ve normal solunum fonksiyonları olarak yorumlandı.
Endobronşiyal hamartomalar benign tümörlerdir. Asemtomatik olabildiği gibi, postobstruktif değişiklikler ile ciddi klinik semptomlarla karşımıza çıkabilir. Farklı tedavi modaliteleri bulunmasına rağmen bronkoskopik olarak yapılan cerrahi müdahalerin daha az invaziv bir girişim olduğunu ve daha az morbitideye neden olduğunu düşünmekteyiz. GİRİŞ-AMAÇ | Hamartomlar benign akciğer tümörlerinin en sık (%77) gözlenen formudur, %90 soliter periferal kitle olarak görülürler ve tüm soliter nodüllerin %4 lük oranını oluştururlar. Hamartomalar % 8-10 oranında endobronşiyal lokalizasyon gösterirler. Endobronşiyal lezyonlar lipomatöz olmaya meyillidir. Yağ dokusu baskın olursa bu lezyonlar lipomatöz hamartom olarak adlandırılır. Endobronşiyal hamartomalar asemptomatik olabilir yada obstrüksiyon bulguları ile karşımıza çıkabilir. Uygulanmış farklı tedavi seçenekleri vardır.
|
OLGU | Altmış altı yaşında erkek hasta yaklaşık 6 yıldır devam eden nefes darlığı, öksürük şikayeti nedeniyle KOAH tedavisi alıyormuş. Son çekilen postero-anterior akciğer grafisinde; parakardiyak infiltrasyonlar ve solda havalanma fazlalığı mevcuttu. Bilgisayarlı toraks tomografisinde; Sol ana bronş içinde yaklaşık 15x10mm boyutlarında, dansitesi -30 HÜ nodüler lezyon izlendi. Ayrıca lingula ve alt lob bronşunda duvar kalınlaşması ve postobstruktif konsolide alanlar izlendi(Resim 1,2). Arteriel Kan Gazı(AKG): pH:7.35, PCO2:41.4, PO2:49,2, O2SAT:%82 idi. Solunum fonksiyon testlerinde(SFT): FVC:2.21-%57, FEV1:1.69-%56, FEV1/FVC:%76,5, Orta-ileri derecede restriksiyon mevcuttu. Fiberoptik bronkoskopisinde; Sol ana bronş distalinde üst lob ve alt lob girişini subtotal tıkayan yumuşak, parlak renkli, saplı endobronşiyal lezyon (EBL) saptandı(Resim 3). Bronkoskopik biyopsi; seromüköz gland yapıları içeren doku örneği olarak raporlandı. Olguya genel anestezi altında rijit bronkoskopi ile total EBL tümör eksizyonu uygulandı(Resim 4). Eksize edilen materyal Lipomatöz Hamartom olarak raporlandı. Lezyonun patolojik değerlendirilmesinde respiratuar epitelyumla çevrili tümör dokusunda matür yağ dokuları ve az sayıda fibrokonnektif doku izlendi(Resim 5). Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmeyen hastanın KOAH bulguları geriledi. Postoperatif incelenen AKG analizi ve SFT de belirgin düzelme saptandı. AKG: pH:7.38, PCO2:36.6, PO2:64.1, O2SAT:%92.1 idi. SFT: FVC:3.45-%92, FEV1:2.52-%87, FEV1/FVC:%73 olarak saptandı ve normal solunum fonksiyonları olarak yorumlandı. Takibinin 3. ayda yapılan FOB da patoloji saptanmadı (Resim 6).
Preoperatif bilgisayarlı toraks tomografisi
 Preoperatif endobronşiyal lezyonun bronkoskopik görünümü
 Endobronşiyal girişimle total eksize edilen lezyonun görünümü
 Endobronşiyal lipomatöz hamartoma olgusunun patolojik değerlendirmesi
 Takibinin 3. ayındaki sol ana bronşun bronkoskopik görünümü
 |
SONUÇLAR | Endobronşiyal hamartomalar benign tümörlerdir. Asemtomatik olabildiği gibi, postobstruktif değişiklikler ile ciddi klinik semptomlarla karşımıza çıkabilir. Farklı tedavi modaliteleri bulunmasına rağmen bronkoskopik olarak yapılan cerrahi müdahalerin daha az invaziv bir girişim olduğunu ve daha az morbitideye neden olduğunu düşünmekteyiz.
|
|