[EP-062]

EPOSTER OTURUMU-05 | Tarih ve Saat: 21.10.2010, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONU

Sekonder Primer Akciğer Kanseri Nedeni ile Bilateral Üst Lobektomi Yapılan Olgu:Olgu Sunumu

Sami Ceran1, Güven Sadi Sunam2, Bayram Metin1, Ahmet Dumanlı1, Murat Kuru1
1Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi,Göğüs Cerrahi Ana Bilim Dalı,Konya
2Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi,Göğüs Cerrahi Ana Bilim Dalı,Konya

Akciğer kanserli olguda eşzamanlı ikinci bir akciğer kanserinin tanımlanmasına senkron akciğer kanseri, primer akciğer kanseri nedeniyle küratif cerrahi tedaviyi izleyen süreç içinde yeni bir akciğer kanserinin belirlenmesine ise metakron akciğer kanseri denilmektedir. Primer akciğer kanseri ile metakron akciğer kanseri tanımlanması arasındaki sürenin, tartışmalı olmasına karşın en az iki yıl olduğu kabul edilmektedir. Eskiden küçük hücreli AC kanserleri teşhis edildiğinde inop olarak kabul edilmesine rağmen günümüzde erken evre sınırlı olgularda cerrahi rezeksiyon yapılabilir. 63 yaşında erkek hastaya 2003 yılında sağ akciğer üst lobda kitle lezyon nedeni ile sağ üst lobektomi yapılmış.Postoperatif patoloji sonucu epidermoid CA (T2N0M0:Evre IB) olarak gelmesi üzerine onkoloji konseyinde değerlendirilen hastaya takip kararı alınmış.Takiplerinde problem gelişmeyen hastada 7 yıl sonra yapılan toraks CT’de Sol akciğer lingulada yaklaşık 80x58 mm boyutlarında plevraya geniş tabanlı oturan düzensiz konturlu kitle görülmesi üzerine kliniğimize yatırılarak çekilen PET BT’de Sol akciğer üst lob linguler segmentte 61x61x74 mm ebatlarında artmış FDG tutulumu gösteren plevral tabanlı düzensiz konturlu kitle izlendi. Mediastinal lenf bezlerinde, Beyin MR’ında patoloji tesbit edilmedi. Fiberoptik bronkoskopide endobronşial lezyon yoktu. Yapılan biyopsilerinde maliniteye dair bir patoloji bulunmayıp beniğn stolojik bulgular gelmesi üzerine diagnostik amaçlı operasyona karar verildi, Sol üst lobektomi + mediastinal lenf bezi diseksiyonu uygulandı. Postop patoloji sonucu Mix tip (Küçük hücreli+Large Cell Ca )olarak gelen hasta operasyondan sonraki 7.Gününde sorunsuz olarak onkoloji kliniğine sevkle taburcu edildi. Primer akciğer kanserinde olduğu gibi, multbl primer akciğer kanserinin tedavisi de komplet rezeksiyondur. Cerrahi tedavi öncesinde mediyastinal tutulumun ve uzak metastazın olmadığı kanıtlanmalıdır. Cerrahi rezeksiyon sonrasında senkron akciğer kanserinde prognoz çok iyi değildir. Metakron akciğer kanserinde ise cerrahi tedavinin sağkalımı artırdığı kanıtlanmıştır. Fakat bizim olgumuzda olduğu gibi metokron tümörü küçük hücreli olan hastalarda sağ kalımın diğer tümörlere göre daha düşük olması beklenir ve bunlarda cerrahi pek düşünülmez. Ancak Sekonder primeri sınırlı küçük hücreli akciğer kanseri olan bu olgudaki gibi sadece KT ya da RT yerine cerrahi tedavinin de içinde bulunduğu multimodal yaklaşımların daha uzun sağ kalım süresi sağlayabileceğini vurgulamak istedik.

GİRİŞ-AMAÇ

Akciğer kanserli olguda eşzamanlı ikinci bir akciğer kanserinin tanımlanmasına senkron akciğer kanseri, primer akciğer kanseri nedeniyle küratif cerrahi tedaviyi izleyen süreç içinde yeni bir akciğer kanserinin belirlenmesine ise metakron akciğer kanseri denilmektedir. Primer akciğer kanseri ile metakron akciğer kanseri tanımlanması arasındaki sürenin, tartışmalı olmasına karşın en az iki yıl olduğu kabul edilmektedir. Eskiden küçük hücreli AC kanserleri teşhis edildiğinde inop olarak kabul edilmesine rağmen günümüzde erken evre sınırlı olgularda cerrahi rezeksiyon yapılabilir.


OLGU

63 yaşında erkek hastaya 2003 yılında sağ akciğer üst lobda kitle lezyonu nedeni ile sağ üst lobektomi yapılmış.Postoperatif patoloji sonucu epidermoid CA (T2N0M0:Evre IB) olarak gelmesi üzerine onkoloji konseyinde değerlendirilen hastaya takip kararı alınmış.Takiplerinde problem gelişmeyen hastada 7 yıl sonra çekilen toraks BT’de sol akciğer lingulada yaklaşık 80x58 mm boyutlarında plevraya geniş tabanlı oturan düzensiz konturlu kitle görülmesi üzerine kliniğimize yatırılarak çekilen PET BT’de Sol akciğer üst lob linguler segmentte 61x61x74 mm ebatlarında artmış FDG tutulumu gösteren plevral tabanlı düzensiz konturlu kitle izlendi. Mediastinal lenf bezlerinde, Beyin MR’ında patoloji tesbit edilmedi. Fiberoptik bronkoskopide endobronşial lezyon yoktu. Yapılan biyopsilerinde maligniteye dair bir patoloji bulunmayıp benign sitolojik bulgular gelmesi üzerine diagnostik amaçlı operasyona karar verildi. Sol üst lobektomi + mediastinal lenf bezi diseksiyonu uygulandı. Postop patoloji sonucu Mix tip (Küçük hücreli+Large Cell Ca ) olarak gelen hasta operasyondan sonraki 7.Gününde sorunsuz olarak onkoloji kliniğine sevkle taburcu edildi.




Preoperatif PAAC grafisi

Preoperatif PAAC grafisinde sol alt zonda parakardiyak opasite artışı izlenmektedir


Postoperatif PAAC grafisi

Postoperatif takiplerinde çekilen PAAC grafi görünümü


Preoperatif Toraks CT

Sol akciğer lingulada yaklaşık 80x58 mm boyutlarında plevraya geniş tabanlı oturan düzensiz konturlu kitle


Preoperatif PET-BT

PET BT’de Sol akciğer üst lob linguler segmentte 61x61x74 mm ebatlarında artmış FDG tutulumu gösteren plevral tabanlı düzensiz konturlu kitle.


Postoperatif patoloji spesmeni

Mix tip tümöre (Küçük hücreli+Large cell ca) ait patoloji görüntüsü


SONUÇLAR

Primer akciğer kanserinde olduğu gibi, multipl primer akciğer kanserinin tedavisi de komplet rezeksiyondur. Cerrahi tedavi öncesinde mediastinal tutulumun ve uzak metastazın olmadığı kanıtlanmalıdır. Cerrahi rezeksiyon sonrasında senkron akciğer kanserinde prognoz çok iyi değildir. Metakron akciğer kanserinde ise cerrahi tedavinin sağ kalımı artırdığı kanıtlanmıştır. Fakat bizim olgumuzda olduğu gibi metokron tümörü küçük hücreli olan hastalarda sağ kalımın diğer tümörlere göre daha düşük olması beklenir ve bunlarda cerrahi pek düşünülmez ancak sekonder primeri sınırlı küçük hücreli akciğer kanseri olan bu olgudaki gibi sadece KT ya da RT yerine cerrahi tedavinin de içinde bulunduğu multimodal yaklaşımların daha uzun sağ kalım süresi sağlayabileceğini vurgulamak istedik.