[EP-167]

EPOSTER OTURUMU-12 | Tarih ve Saat: 22.10.2010, 17:00 - 18:00 | Salon: EPOSTER SALONU

Göğüs Hastalıkları Polikliniği' nde gözlenen bir steroid psikoz olgusu

Gülden Bilgin1, Ümit Akın2
1Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi,Göğüs Hastalıkları Bölümü, Ankara
2Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Bölümü, Ankara

GİRİŞ: Kortikosteroidler, yaklaşık 60 yıldır, tıbbın pekçok dalında inflamasyonu azaltmak için kullanılmaktadır. Tedavi alanına girmesinden çok kısa bir süre sonra,kortikosteroidlerin mani, depresyon, psikoz (halüsinasyon, deliryum vb) gibi psikiyatrik yan etkileri bildirilmeye başlanmıştır. Bu yazıda; KOAH’lı bir hastanın tedavisi sırasında ortaya çıkan steroid psikozu olgusunu sunuyoruz. OLGU: 62 yaşında kadın hasta; nefes darlığı, öksürük, sarı-yeşil renkli balgam çıkarma yakınmaları ile başvurdu. 35 yıllık sigara içicisi olup, 6 yıl önce sigara içmeyi bırakmıştı. 9 yıldır KOAH tanısı ile izlenen hasta 20 gündür yakınmalarının arttığını söyledi. Özgeçmiş ve soygeçmişinde patoloji yoktu. Formoterol/ budesonid inhaler kapsül 12/400 mcg 2x1, N asetil-sistein 600 mg 1x1 den oluşan ilaçlarını düzensiz kullanıyordu. TA:130/80 mmHg, nabız:28 dak/ritmik, ateş;37.2°C idi. Fizik muayenede; exbiryum uzundu. Akciğerlerde bilateral exbiratuar ronküsler mevcuttu. Diğer sistem muayeneleri normaldi. Laboratuar incelemesinde sedimentasyon 38 mm/saat, lökosit:16.000/mm³, solunum fonksiyon testinde; FEV1: %38, FVC: %50, FEV1/FVC: %76, FEF 25-75: %30, oda havasında alınan arter kan gazı analizinde paO2:55 mmHg, pCO2:28 mmHg idi. PA Akciğer grafisinde; Sağ hiler ve sağ parakardiak nonhomojen gölge koyuluğu, solda perihiler ve perikardiak kalsifikasyonlar mevcuttu. Hasta KOAH akut alevlenme tanısı ile yatırıldı. Nazal O2 2L/dakika, intravenöz (IV) aminofilin 400 mg/gün, metilprednizolon 40 mg/gün, klaritromisin 500 mg 2x1, ipratropium bromür 80 µg/gün olarak tedavi başlandı. Tablonun 4.gününde öfori, ajitasyon, ani gelişen öfke, ağlama-gülme nöbetleri, etrafa saldırgan davranışlar, görsel ve işitsel halüsinasyonlardan oluşan psikiyatrik bir tablo gelişti. Acil ölçülen kan şekeri, kan gazı, elektrolitler, kan teofilin düzeyi ile çekilen beyin tomografisi (BT) normal olarak bulundu. Nöroloji ve psikiyatri konsültasyonları sonucunda steroid psikozu tanısı konuldu. Risperidon 1 mg 2x1 başlandı. Verilen metilprednizolon azaltılarak kesildi. Psikiyatrik semptomları bir haftada giderek azaldı. Bronkodilatörleri düzenli kullanması önerildi. Birinci ayın sonunda KOAH’ı kontrol altına alındı. Psikiyatrik semptomları tamamen kayboldu. SONUÇ: KOAH tedavisinde çok yararı görülen kortikosteroidlerin, ne yazık ki birçok yan etkileri bulunmaktadır. Kortikosteroidlere bağlı psikozun mekanizması henüz açıklığa kavuşmamıştır. Literatürde; steroid kullanımına bağlı ilk 2 haftada, 40 mg/gün prednizolon kullanan hastalarda ve kadınlarda steroide bağı psikoz olgularının daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Bu çalışma; steroid tedavisi verilen akciğer hastalarının takibinde hekimlerin dikkatli olmalarını bir kez daha vurgulamaktadır.

GİRİŞ-AMAÇ

Kortikosteroidler, yaklaşık 60 yıldır, tıbbın pekçok dalında inflamasyonu azaltmak için kullanılmaktadır. Tedavi alanına girmesinden çok kısa bir süre sonra,kortikosteroidlerin mani, depresyon, psikoz (halüsinasyon, deliryum vb) gibi psikiyatrik yan etkileri bildirilmeye başlanmıştır. Bu yazıda; KOAH’lı bir hastanın tedavisi sırasında ortaya çıkan steroid psikozu olgusunu sunuyoruz.


OLGU

62 yaşında kadın hasta; nefes darlığı, öksürük, sarı-yeşil renkli balgam çıkarma yakınmaları ile başvurdu. 35 yıllık sigara içicisi olup, 6 yıl önce sigara içmeyi bırakmıştı. 9 yıldır KOAH tanısı ile izlenen hasta 20 gündür yakınmalarının arttığını söyledi. Özgeçmiş ve soygeçmişinde patoloji yoktu. Formoterol/ budesonid inhaler kapsül 12/400 mcg 2x1, N asetil-sistein 600 mg 1x1 den oluşan ilaçlarını düzensiz kullanıyordu. TA:130/80 mmHg, nabız:28 dak/ritmik, ateş;37.2°C idi. Fizik muayenede; exbiryum uzundu. Akciğerlerde bilateral exbiratuar ronküsler mevcuttu. Diğer sistem muayeneleri normaldi. Laboratuar incelemesinde sedimentasyon 38 mm/saat, lökosit:16.000/mm³, solunum fonksiyon testinde; FEV1: %38, FVC: %50, FEV1/FVC: %76, FEF 25-75: %30, oda havasında alınan arter kan gazı analizinde paO2:55 mmHg, pCO2:28 mmHg idi. PA Akciğer grafisinde; Sağ hiler ve sağ parakardiak nonhomojen gölge koyuluğu, solda perihiler ve perikardiak kalsifikasyonlar mevcuttu. Hasta KOAH akut alevlenme tanısı ile yatırıldı. Nazal O2 2L/dakika, intravenöz (IV) aminofilin 400 mg/gün, metilprednizolon 40 mg/gün, klaritromisin 500 mg 2x1, ipratropium bromür 80 µg/gün olarak tedavi başlandı. Tablonun 4.gününde öfori, ajitasyon, ani gelişen öfke, ağlama-gülme nöbetleri, etrafa saldırgan davranışlar, görsel ve işitsel halüsinasyonlardan oluşan psikiyatrik bir tablo gelişti. Acil ölçülen kan şekeri, kan gazı, elektrolitler, kan teofilin düzeyi ile çekilen beyin tomografisi (BT) normal olarak bulundu. Nöroloji ve psikiyatri konsültasyonları sonucunda steroid psikozu tanısı konuldu. Risperidon 1 mg 2x1 başlandı. Verilen metilprednizolon azaltılarak kesildi. Psikiyatrik semptomları bir haftada giderek azaldı. Bronkodilatörleri düzenli kullanması önerildi. Birinci ayın sonunda KOAH’ı kontrol altına alındı. Psikiyatrik semptomları tamamen kayboldu.


SONUÇLAR

KOAH tedavisinde çok yararı görülen kortikosteroidlerin, ne yazık ki birçok yan etkileri bulunmaktadır. Kortikosteroidlere bağlı psikozun mekanizması henüz açıklığa kavuşmamıştır. Literatürde; steroid kullanımına bağlı ilk 2 haftada, 40 mg/gün prednizolon kullanan hastalarda ve kadınlarda steroide bağı psikoz olgularının daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Bu çalışma; steroid tedavisi verilen akciğer hastalarının takibinde hekimlerin dikkatli olmalarını bir kez daha vurgulamaktadır.




Hastanın PA Akciğer Grafisi