[EP-239]EPOSTER OTURUMU-17 | Tarih ve Saat: 22.10.2010, 17:00 - 18:00 | Salon: EPOSTER SALONUGezici Geçici İnfiltrasyonlarla Seyreden İdiopatik Bronşiolitis Obliterans Organize Pnömoni OlgusuAli Nihat Annakkaya, Kezban Özmen Süner, Hasan Süner, Öner Balbay, Emine Banu Çakıroğlu Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Düzce
68 yaşında ev hanımı hasta, ateş halsizlik efor dispnesi ve kilo kaybı yakınmaları ile başvurdu. Pnömoni tanısı ile 2 ay ara ile nonspesifik antibiyotik tedavileri almıştı. Hemogram ve biyokimyası normal olan hastanın balgam muayenelerinde direk ARB’leri negatif olarak bulundu. Çevresel ve mesleksel maruziyet öyküsü yoktu. 15 yıldır hipertansiyon nedeniyle ilaç kullanan hasta 20 p-yıl sigara içmiş ve 24 yıl önce bırakmıştı. Özgeçmişinde 12 yıl önce trafik kazası sonrası diafragma yırtığı ve karaciğer yaralanması, hemotoraks nedeniyle hastanede yatarak tedavi görmüştü. Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri mevcuttu. Dışkıda parazit yumurtası bulunamadı. Periferik eozinofili ve IgE yüksekliği yoktu. Toraks BT’de periferik yerleşimli hava bronkogramları içeren konsolide alanlar dışında patoloji saptanmadı. Bronkoskopide endobronşial lezyonu olmayan hastaya transtorasik iğne aspirasyon biyopsiyle Bronşiolitis Obliterans Organize Pnömoni (BOOP) tanısı kondu. Etyolojiye yönelik yapılan taramalarda herhangi bir sonuca ulaşılamadı. 1 mg/kg prednizolon tedavisi başlandı. Kollojen vasküler hastalıklara, malignitelere, çeşitli maruziyetlere eşlik edebilen BOOP idiopatik olarak da görülebilmektedir. Genellikle steroid tedavisi ile düzelmekle birlikte bazen kendiliğinden düzelen ve tekrar eden ataklar olabilir. Gezici geçici infiltrasyonlarla giden olgularda BOOP’unda göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyiz. OLGU | 68 yaşında ev hanımı hasta, ateş halsizlik şikayetleri ile 2 hafta önce gittiği özel bir hastanede pnömoni tanısı konarak 10 gün süre ile non-spesifik antibiyoterapi almış. PA akciğer grafisi (şekil-1) ve şikayetlerinde gerileme olmayan hasta kliniğimize sevken gönderilmiş. Polikliniğimize müracaatında ateş, halsizlik, efor dispnesi ve kilo kaybı yakınmaları mevcuttu. Hemogram ve biyokimyası normal olan hastanın balgam muayenelerinde direk ARB negatif olarak bulundu. Sedim:89 mm/saat idi. Çevresel ve mesleksel maruziyet öyküsü yoktu. 15 yıldır hipertansiyon nedeniyle ilaç kullanan hasta 20 p-yıl sigara içmiş ve 24 yıl önce bırakmıştı. Özgeçmişinde 12 yıl önce trafik kazası sonrası diafragma yırtığı, karaciğer yaralanması ve hemotoraks nedeniyle hastanede yatarak tedavi görmüştü. PA akviğer grafisinde sağ üst zonda içinde hava bronkogramları olan pnömonik opasite (şekil-2) olan hasta rezolüsyonu geciken pnömoni? TBC? Post obstruktif pnömoni (malignite?), bronkoalveoler CA? ön tanıları ile yatırıldı. Kan ve balgam kültürlerinde üreme olmayan hastanın 10 günlük nonspesifik antibiyoterapi sonrası yapılan kontrol PA akciğer grafisinde sağ üst zonda opasitenin sebat ettiği ve sağ akciğerde volüm kaybı olduğu görüldü (şekil-3). Toraks BT çekildi. BT’de Sağ üst lob ve alt lob süperiorda hava bronkogramı içeren ve volüm kaybı ile giden konsolide alan izlendi (şekil-4). Mediastende patolojik boyutlu LAP izlenmedi (şekil-5,6). Hasta şikayetlerinde gerileme olması nedeniyle ayaktan poliklinik takibine alındı. 1. aydaki kontrol grafide (şekil-7) sağ üst zondaki opasitenin gerilediği ancak sağ orta ve alt zonda periferik lokalizasyonlu yeni pnömonik opasiteler eklendiği gözlendi. Hemogram ve biyokimyası normal olan hastanın klinik yakınması olmadığı için 20 gün sonra tekrar kontrole çağrıldı. Bu kontrolünde ise sağ akciğer üst ve orta zondaki opasitelerin büyük oranda gerilediği, sağ akciğer alt alandaki opasitenin sebat ettiği ve sol üst zonda ise eski akciğer grafilerinde olmayan yeni opasite eklendiği tespit edildi (şekil-8). Vital bulguları stabil olan hasta kronik eozinofilik pnömoni?, Basit pulmoner eozinofili?, Kollojen vasküler hastalık? BOOP? ön tanılarıyla 2. kez hastaneye yatırıldı. Bronkoskopide endobronşial lezyon saptanmadı. BAL’da ARB (-) idi ve PNL hakimiyeti mevcuttu. Sitolojik olarak maligniteye rastlanmadı. Periferik eozinofili yoktu. Total IgE, ANA, anti dsDNA ve RF negatif bulundu. Gaitada parazit yumurtası tespit edilemedi. İlk başvurudan 80 gün sonraki kontrol akciğer grafisinde (şekil-9) sağ alt ve sol üst zondaki opasitelerde tama yakın regresyon ancak sol orta zonda eski garfilerde olmayan periferik pnömonik opasite tespit edildi. Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya BOOP ön tanısı ile Toraks BT (şekil 10-19) eşliğinde transtorasik iğne biyopsisi yapıldı. Biyopsi sonucu Bronşiolitis Obliterans Organize Pnömoni (BOOP) ile uyumlu geldi. Etyolojiye yönelik yapılan taramalarda herhangi bir sonuca ulaşılamadı. 1 mg/kg prednizolon tedavisi başlandı. Tedavinin 20. günündeki kontrol grafide lezyonlarda ve klinikte belirgin düzelme gözlendi (şekil 20).
Resim-1
 Başvurudan 15 gün önceki PA akciğer grafisi
Resim-2
 Nonspesifik antibiyoterapi sonrası kliniğimize ilk başvuru sırasındaki PA akciğer grafisi (sağ üst zonda içinde hava bronkogramları olan pnömonik opasite)
Resim-3
 Başvurudan 10 gün sonraki PA grafide sağ üst zondaki opasitenin sebat ettiği ve sağ akciğerde volüm kaybı olduğu görüldü
Resim-4
 Toraks BT’de Sağ üst lob ce alt lob süperiorda hava bronkogramı içeren ve volüm kaybı ile giden konsolide alan izlendi
Resim-5
 Mediastende patolojik boyutlu LAP izlenmedi
Resim-6
 Mediastende patolojik boyutlu LAP izlenmedi
Resim-7
 1. aydaki kontrol grafide sağ üst zondaki opasitenin gerilediği ancak sağ orta ve alt zonda periferik lokalizasyonlu yeni pnömonik opasiteler eklendiği gözlendi.
Resim-8
 Başvurudan 50 gün sonraki grafide sağ akciğer üst ve orta zondaki opasitelerin büyük oranda gerilediği, sağ akciğer alt alandaki opasitenin sebat ettiği ve sol üst zonda ise eski akciğer grafilerinde olmayan yeni opasite eklendiği tespit edildi
Resim-9
 Başvurudan 80 gün sonraki kontrol akciğer grafisinde sağ alt ve sol üst zondaki opasitelerde tama yakın regresyon ancak sol orta zonda eski garfilerde olmayan periferik pnömonik opasite tespit edildi
Resim-9-2
 Başvurudan 80 gün sonraki kontrol akciğer grafisinde sağ alt ve sol üst zondaki opasitelerde tama yakın regresyon ancak sol orta zonda eski garfilerde olmayan periferik pnömonik opasite tespit edildi
Resim-10
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-11
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-12
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-13
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-15
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-16
 Akciğer grafilerinde gezici geçici ve tekrarlayan pnömonik opasiteleri olan hastaya transtorasik iğne biyopsisi yapıldığı dönemdeki BT bulguları
Resim-17
 Tedavi sonrası 20. gündeki kontrol grafide lezyonlarda ve klinikte belirgin düzelme gözlendi
|
SONUÇLAR | Kollojen vasküler hastalıklara, malignitelere, çeşitli maruziyetlere eşlik edebilen BOOP idiopatik olarak da görülebilmektedir. Genellikle steroid tedavisi ile düzelmekle birlikte bazen kendiliğinden düzelen ve tekrar eden ataklar olabilir. Gezici geçici infiltrasyonlarla giden olgularda BOOP’unda göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyiz.
|
|