[EP-270]

EPOSTER OTURUMU-19 | Tarih ve Saat: 22.10.2010, 17:00 - 18:00 | Salon: EPOSTER SALONU

İzole Tüberküloz Epididimit Olgu Sunumu

Filiz Çimen1, Dilek Saka1, Taner Ceylan2, Şükran Atikcan1, Mihriban Öğretensoy1
1Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, ANKARA
2Batıkent Devlet Hastanesi, Üroloji Bölümü, ANKARA

Kronik epididimal lezyon sebeplerinden biri tüberküloz epididimitdir. Böbrek patolojisi eşlik etmediğinde teşhis edilmesi zor bir hastalıktır. Sıklıkla tümör veya infarktüs ile karıştırılabilmektedir. Skrotal kitle ile başvuran hastalarda tüberküloz mutlaka akla gelmelidir. Otuzyedi yaşında erkek olgu bir ay kadar önce sağ skrotal bölgede olan şişliği farketmiş. Bu patolojiye ateş, gece terlemesi, öksürük, kilo kaybı, balgam çıkarma ve iştahsızlık yakınmaları eklenen olgu hastanemize başvurduğunda infeksiyon/malignite ön tanılarıyla araştırılmaya başlandı. Olgunun fizik muayenesinde sağ skrotal bölgede şişlik dışında patoloji saptanmadı. Skrotal travma tariflenmedi, dizüri hikayesi yoktu. PA akciğer grafisi normaldi. Bilgisayarlı toraks tomografisinde her iki akciğerde parakardiak alanda ve diyafragma komşuluğunda akciğer parankiminde buzlu cam tarzında infiltrasyon, her iki akciğerde milimetrik boyutlu birkaç adet subplevral perivasküler nodüler yapı izlendi. Hastanın o dönemdeki 3 balgam, 3 idrar ARB si menfiydi. İdrar ve kan kültüründe üreme yoktu. İdrar mikroskobisi ve analizi normaldi. Yapılan skrotal ultrasonografisinde sağ epididim baş kesimde kitle görülmesi üzerine malignite ve tüberküloz ön tanıları ile biyopsi yapıldı. Epididim biyopsisi kazeifiye granülomatöz iltihabi olay olarak raporlandı. Hastaya Haziran 2009’da 4’ lü antitüberküloz tedavi (H,R,Z,E) başlandı. Üroloji ile ortak takibe alındı. Olgunun tedavisi sürerken üçüncü ayda yapılan skrotal ultrason kontrollerinde sağ epididimin baş kesiminde jeografik sınırlı kitle etkisi vermeyen hipoekoik alanlarda gerileme izlendiği rapor edildi. Olgunun tedavi süresi dokuz ay olarak planlandı. Tedavi dokuz aya tamamlandığında yapılan skrotal ulrasonografisinde sağ epididim baş kesiminin boyutlarının küçüldüğü parankimde heterojenite izlendi. Kitle saptanmadı. Olgu üroloji tarafından da değerlendirildi. Tedavi dokuz ayda kesildi. Olgu halen ilaçsız takipte olup kontrolümüz altındadır.

GİRİŞ-AMAÇ

Kronik epididimal lezyon sebeplerinden biri tüberküloz epididimittir. Böbrek patolojisi eşlik etmediğinde teşhis edilmesi zor bir hastalıktır. Sıklıkla tümör veya infarktüs ile karıştırılabilmektedir. Skrotal kitle ile başvuran hastalarda tüberküloz mutlaka akla gelmelidir.


OLGU

Otuzyedi yaşında erkek olgu bir ay kadar önce sağ skrotal bölgede olan şişliği farketmiş. Bu patolojiye ateş, gece terlemesi, öksürük, kilo kaybı, balgam çıkarma ve iştahsızlık yakınmaları eklenen olgu hastanemize başvurduğunda infeksiyon/malignite ön tanılarıyla araştırılmaya başlandı. Olgunun fizik muayenesinde sağ skrotal bölgede şişlik dışında patoloji saptanmadı. Skrotal travma tariflenmedi, dizüri hikayesi yoktu.

PA akciğer grafisi normaldi. Bilgisayarlı toraks tomografisinde her iki akciğerde parakardiak alanda ve diyafragma komşuluğunda akciğer parankiminde buzlu cam tarzında infiltrasyon, her iki akciğerde milimetrik boyutlu birkaç adet subplevral perivasküler nodüler yapı izlendi. Hastanın o dönemdeki 3 balgam, 3 idrar ARB'si menfiydi. İdrar ve kan kültüründe üreme yoktu. İdrar mikroskobisi ve analizi normaldi. Tüm abdomen ultrasonografisinde sağ böbrekte kortikal kist izlendi, diğer organlarda patoloji yoktu. Tam kan sayımı ve biyokimya değerleri normaldi.

Yapılan skrotal ultrasonografisinde sağ epididim baş kesimde kitle görülmesi üzerine malignite ve tüberküloz ön tanıları ile biyopsi yapıldı. Epididim biyopsisi kazeifiye granülomatöz iltihabi olay olarak raporlandı.

Hastaya Haziran 2009’da dörtlü antitüberküloz tedavi (INH, Rifampisin, Pirazinamid, Etambutol) başlandı. Üroloji ile ortak takibe alındı. Olgunun tedavisi sürerken üçüncü ayda yapılan skrotal ultrason kontrollerinde sağ epididimin baş kesiminde jeografik sınırlı kitle etkisi vermeyen hipoekoik alanlarda gerileme izlendiği rapor edildi. Olgunun tedavi süresi dokuz ay olarak planlandı. Tedavi dokuz aya tamamlandığında yapılan skrotal ultrasonografisinde sağ epididim baş kesiminin boyutlarının küçüldüğü ve parankimin heterojen görünümde olduğu izlendi. Kitle saptanmadı. Olgu üroloji tarafından da değerlendirildi. Tedavi dokuz ayda kesildi. Olgu halen ilaçsız takipte olup kontrolümüz altındadır.




Resim 1 Olgunun PA Akciğer grafisi



Resim 2 Olgunun Bilgisayarlı Toraks Tomografisi