İzmir’de deprem bölgesinde pandemi riskine karşı özel önlemler alınmalı
İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrası, bölgedeki evlerde çok sayıda yıkılan binalar ve hasarlı yapılar nedeniyle pek çok insan evinde kalamamış ve bir kısmı geçici yerleşim alanlarında barınmak zorunda kalmıştır. Bu durumun, grip ve solunum yolları hastalıkları ile ilgili riskleri arttırdığı gibi, COVİD-19 vaka sayısında da artışa neden olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, evi hasar gören, depremzede konumunda çok sayıda sağlık çalışanı da bulunmaktadır. Bu nedenlerle, olası riskleri azaltmak ve mevcut koşulları iyileştirmek için Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) tarafından sunulan bazı tespit ve öneriler aşağıdaki gibidir:
DEPREMZEDELERE YÖNELİK SAĞLIK HİZMETLERİ
Deprem sonrası evinde kalamayan vatandaşlarımızın bir kısmının uygun olmayan barınma koşullarına sahip olması, grip ve solunum yolu enfeksiyonu gibi çeşitli enfeksiyonların gelişme, çadır veya farklı konaklama alanlarında COVID pozitif vakalar ve temaslılarla kontakt içinde olması da COVID-19 açısından bulaş riskini artıracaktır. Bu nedenle alınması gereken önlemleri şöyle sıralamak mümkündür:
- Depremzedelerin kaldıkları yerleşim alanlarının hijyen açısından iyileştirilmesi, olası enfeksiyon şüphesinde gerekli tıbbi hizmetin verilmesi sağlanmalıdır.
- Geçici yerleşim alanlarında sağlık hizmetlerinin iyi ve sürekli şekilde devam etmesi gerçekleştirilmelidir.
- Deprem sonrası geçici yerleşim alanında yaşamaya başlayan vatandaşlarımızda COVID-19 varlığı veya temaslı olma durumu kayıtlardan araştırılmalı, HES kodu alınması sağlanıp bu kodlar kontrol edilmeli, bu kişilere gerekli görülen durumlarda COVID-19 açısından tarama testi yapılmalıdır.
- Depremzede ve yaşam alanlarına gelen yakınlarına maske düzenli olarak temin edilmeli, maske kullanımı denetlenmelidir. Dezenfeksiyon alanları oluşturulmalıdır.
- Bu alanlara giriş-çıkış kontrollü olarak sağlanmalı, görevli ve depremzede yakını olmayanların girişine izin verilmemelidir. Girenlere de ateş ölçümü, semptom sorgulaması yapılmalıdır.
- Barınaklarda semptom taraması, gerektiğinde PCR örneği alınması için uygun alanların oluşturulması sağlanmalıdır.
- Depremzedelere temin edilen kıyafet, gıda malzemeleri hijyenik açıdan kontrol edilmeli, gerekirse dezenfekte edilip kullanılmalıdır.
- Mümkün olan en kısa sürede geçici yerleşim alanlarında barınan depremzedelerin kalıcı konutlara yerleştirilmesi için çaba gösterilmelidir.
FİLYASYON EKİPLERİNE MALZEME DESTEĞİ SAĞLANMALI
- Çeşitli nedenlerle depremden dolayı evlerinde kalamayan COVID-19 vaka ve temaslılarının takibi konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Filyasyon ekipleri bu kişilere ulaşamamakta, hasta ve temaslıların takip ve izolasyon süreçleri aksamaktadır.
- Filyasyon ekiplerinin ulaşamadığı kişilere sistem bilgileri üzerinden ulaşılmalı, depremzede olup olmadığı incelenmeli, bu kişilerin takip ve izolasyon süreçlerine devam edilmelidir.
- Filyasyon ekiplerine, özellikle depremzedelerin yoğun şekilde bulunduğu Bornova ve Bayraklı gibi ilçelerde personel ve malzeme desteği sağlanmalıdır.
DEPREMZEDE SAĞLIK ÇALIŞANLARI UNUTULMAMALI
- Öncelikle sağlık çalışanlarının da depremzede oldukları unutulmamalı, kendilerinin ve yakınlarının sağlık, güvenlik, konaklama gibi temel gereksinimleri ile ilgili sorunları giderilmeli, bu konuda ilgili birimlerden destek sağlanmalıdır.
- Deprem sürecini yaşayan sağlık çalışanlarına psikososyal desteğin bu süreçte planlanması uygun olacaktır.
- Sağlık sorunu yaşayan depremzedelerle sağlık çalışanlarının teması bu süreçte artmış olup, bu durum sağlıkçılarda COVİD-19 görülme riskinde artışa neden olmuştur. Depremzedelerle sahada ve hastanede yoğun teması olan sağlık çalışanlarının semptom sorgulanması sıklaştırılmalı ve daha sıklıkla COVİD-19 tarama testleri yapılmalıdır.