31 MAYIS DÜNYA TÜTÜNSÜZ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
TÜTÜN SAĞLIĞIMIZI VE YİYECEK KAYNAKLARIMIZI TEHDİT EDİYOR
Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi birçok solunum yolu hastalıklarının temel etkenidir. Ek olarak kalp ve damar sorunları, mide-bağırsak hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, idrar yolu problemleri, beyin fonksiyon bozuklukları, unutkanlık, göz tansiyonu ve bazı cilt hastalıkları sigara içenlerde içmeyenlere göre daha fazla görülmektedir. Tütün ürünleri kullanımı hem kadın hem erkeklerde üreme sistemi bozukluklarına yol açabilmektedir.
Tütün bağımlılığı önemli bir dünya sorunudur
Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı her yıl en az 8 milyondan fazla insanı hayattan koparan, ülke ekonomilerine yük olan ve çevremize zarar veren çok yönlü global bir sorundur. Bu yıl 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde tütünün dünyadaki yiyecek kaynaklarına olan olumsuz etkilerini değerlendiriyoruz.
Tütün sağlığımızı ve yiyecek kaynaklarımızı tehdit ediyor
Toplamda 124'ten fazla ülkede 3,2 milyon hektar yiyecek yetiştirmeye uygun verimli arazide tütün yetiştiriliyor. Akut gıda güvensizliği; bir kişinin yeterli gıda tüketememesinin, kişinin yaşamını veya geçimini doğrudan tehlikeye atması durumunu ifade etmektedir.
Dünyada 79 ülkede 349 milyon insan akut gıda güvensizliği ile karşı karşıyadır. Bu dağılımın çoğunluğu düşük ve orta gelirli ülkeler oluşturmakta ve 30'dan fazlası Afrika kıtasında yer almaktadır.
Tütün yetiştiriciliği, bu ülkelerin karşılaştığı gıda güvenliği sorunlarını arttırmaktadır. Zaten kısıtlı olan tarım arazilerin ihtiyaç duyulan gıda mahsulleri yerine tütün yetiştiriciliği için kullanılıyor olması bu duruma neden olmaktadır.
Ormanların da tütün üretimine yer açmak için yok edilmesi sorunun daha da büyümesine neden olmaktadır. Tütün tarımı, toplam ormansızlaşmanın yaklaşık yüzde 5'ini oluşturmakta ve ayrıca CO2 emisyonlarına ve iklim değişikliğine katkıda bulunmaktadır.
Tütün yetiştiriciliği çevreyi tehdit ediyor
Tütün mahsullerine yer açmak için ağaçların kesilmesi ve arazinin temizlenmesi sık bir davranış şeklidir. 300 sigara yapmak için kabaca bir ağaç feda edilmektedir. Bu büyüme için sınırlı verimli toprak olduğundan çölleşmeye ve açlığa yol açar. Tütün yetiştiriciliği biyolojik çeşitliliğin kaybına katkıda bulunur ve ekosistemimizi yok eder. Ayrıca, toprak erozyonu, azalan toprak verimliliği ve üretkenliği ve su döngülerinin bozulması şeklinde arazi bozulması veya çölleşme ile ilişkilidir. Tütün yetiştirmek için kullanılan arazi, tütün ekimi toprağın verimliliğini azalttığından, gıda gibi diğer mahsulleri yetiştirmek için daha düşük bir kapasiteye sahip olur.
Tütün yetiştiriciliğinde yoğun kullanılan zirai kimyasallar, gübreler ve katkı maddeleri toprağın bozulmasına sebep olur. Bu kimyasal maddeler suya karışarak gölleri, nehirleri ve içme su kaynaklarını kirletir. Bu kirlilik su canlılarını öldürür, ev içi ve içme amaçlı kullanılan suların hayvan ve insan sağlığını olumsuz etkilemesine neden olur.
Tütün ekonomisinin kazananı çiftçiler değildir
Tütün endüstrisi ekonomik yönünü çiftçiler açısından karlı imiş gibi gösteren hatalı ve abartılı bildirimler yapmaktadır. Tütün yetiştiren çoğu ülkede, tütün yaprağı ithalat ve ihracatının katkısı küçüktür (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH)
Tütün toplayanı bile hasta ediyor: ‘Yeşil tütün hastalığı’
Tütün tarımı, çiftçileri ve onların ailelerini ciddi sağlık risklerine maruz bırakır. Her dört tütün üreticisinden biri yeşil tütün hastalığından etkilenmektedir. Hastalık, tütün yapraklarını tutarken cilt tarafından emilen ve daha sonra vücuda dağılan nikotinden kaynaklanır. Belirtilerden bazıları ortalama 1-3 gün süren refleks kusma, baş dönmesi, baş ağrısı, karın ağrısı ve nefes darlığıdır. Hastalık özellikle daha genç Asyalı ve Güney Amerikalı tütün çiftçileri arasında yaygındır. Buna sebep cilt yoluyla emilimi artıran nemli koşullarda daha yüksek nikotin duyarlılığıdır ve birçok tütün çiftçisinin, hastalığı önlemek için suya dayanıklı giysiler, kimyasallara dayanıklı eldivenler veya çizmeli yağmurluklar gibi uygun koruyucu ekipmanlara ihtiyaç olduğunu bilmemesinden veya sahip olamamasından kaynaklanır. Bazı durumlarda günde 50 sigaraya eşdeğer nikotine maruz kalınabilmektedir.
Tütün tarımında, toplama-kurutma ve işlenme sürecindeki ortamda bulunan kimyasal ve zararlı maddeler, partiküller, duman hem çalışanlar için hem de üzerlerine nüfuz ettikleri kıyafet ve ekipmanlarıyla aileleri için ikincil elden maruziyet riski oluşturmaktadır.
Kadınlar ve çocuklar daha büyük risk altında
Kadınlar ve çocuklar genellikle birincil tütün çiftliği işçileridir ve bu nedenle yukarıda belirtilen durumlar için daha fazla risk altındadırlar. Ciltleri tarafından emilen nikotin oranına göre vücut ağırlıkları göz önüne alındığında çocuklar özellikle savunmasızdır. Hamile kadınlar ayrıca tütün çiftçiliğinin zararlı etkilerinden orantısız bir şekilde etkilenirler ve daha yüksek bir düşük yapma riskiyle karşı karşıya kalırlar. Bidi saran kişiler, özellikle kadın ve çocuklar, tütünü evde saklarken ve sararken tütün tozuna maruz kalmakta, solunum yolu hastalıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Kadınlar rutin ev işleri ve çocuklara bakmanın yanı sıra çiftlikte uzun vardiyalarda çalışmak zorunda bırakıldığından, tütün ekimi artan cinsiyet eşitsizliği ile de ilişkilidir. Dünya çapında 1,3 milyon çocuk tütün tarımında çalışmaktadır. Yoksul ailelerin çocukları, ailelerini desteklemek için okulu gitmemekte ve eğitimsiz kalmaktadır.
Tütün yerine gıda mahsullerinin yetiştirilmesi, gıda güvensizliklerini ve kıtlıklarını ele alma çabalarına katkıda bulunacaktır.
Tütünden besleyici gıda mahsullerine geçiş, milyonlarca aileyi besleme ve küresel olarak çiftçi topluluklarının geçim kaynaklarını iyileştirme potansiyeline sahiptir. Tütün yetiştiriciliğine alternatifleri desteklemek için kaynakları yeniden tahsis ederek tütün çiftçilerini alternatif ürünlere geçmeleri için desteklemelidir.
Nikotin bağımlılığına DİKKAT!
Sigara dumanının içindeki nikotin; bağımlılığın asıl nedenidir, nikotin yanan tütünün dumanı ile önce akciğerlere ardından beyine ulaşarak bağımlılık akışını başlatır. Nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi çok yüksektir. Nikotin özellikle çocuklarda ve gençlerde, gelişimi doğum sonrasında da devam eden beyin ve sinir sistemini de olumsuz etkilemektedir.
Nikotin ve dumanın içinde zararlı maddelerin vücuda vereceği zarar için güvenli doz ya da eşik doz yoktur. Yani içilen her sigara, maruz kalınan her sigara dumanı kanser başta olmak üzere hastalıkların başlatıcısı olabilir.
Sigara ve tütün ürünü kullanan her iki kişiden biri zaman içinde sağlığını kaybeder ve hastalık ciddiyetine göre sağlıksız dönemler yaşayıp ardından da yaşam kaybı söz konusu olabilir. Tütün kullanıcılarını kaybeden üretici şirketler (yüz milyarlarca dolara ulaşan pazarları için) yeni müşteriler aramak zorunda kalırlar.
Sigara kullanımı azalıyor
Sigaranın zararlarının geniş kitlelere anlatılarak toplum bilgi düzeyi arttırılmış ve yasal düzenlemeler ile kullanımı azaltılmıştır. DSÖ verilerine göre tütün kullanımında belirgin bir azalma meydana gelmiştir; 2020 yılında 15 yaş ve üzeri dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 22'si tütün ürünü kullandığı tespit edilirken; 2000 yılında bu oranın yaklaşık yüzde 33 olduğu bilinmektedir.
Pazarda yeni ürünler yeni tehditler
Her yıl yüzlerce milyar dolarlık pazar yöneten tütün endüstrisi küçülen tütün pazarını yeniden genişletmek için, ‘zararı azaltılmış ürün’ kavramıyla hammaddesi yine tütün ve nikotin olan teknolojik ısıtma cihazlarını pazara dahil etmiştir. Bu yeni ve modern görünümlü ürünler özellikle gençler için cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. İçinde nikotin olan bu yeni ürünler elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri adı ile tütün endüstrisi tarafından son yıllarda piyasaya verilmiştir. Bu şekilde tütün endüstrisi pazar payının gerilediği ülkelerde gelir arttırmaya çalışmakta, yeni ve modern görünümlü ürünler ile çocukları ve gençleri nikotin bağımlılığına sokmayı hedeflemektedir.
Zararı azaltılmış tütün olamaz
Elektronik sigara dumanı su buharı değildir
Isıtılmış tütün ürünlerinde, yine aynı tütünün yakılmadan özel ısıtıcı cihazlarla ısıtılarak ve içindeki nikotinin duman ile akciğerlere solunarak kullanımı esastır. Aynı hammaddeden benzer ısıl işlem ile zararı azaltılmış bir sonuç oluşturmak gerçeği yansıtmamaktadır. Son yıllarda kullanımı artan diğer ürünler elektronik sigaralardır ve bunlara “Elektronik Nikotin Dağıtım Sistemleri (ENDSé) gibi farklı isimler verilmeye çalışılır. Burada amaç zararlı olduğu algısı net olan sigara ifadesinden kaçınmaktır. Elektronik sigara da kullanılan elektronik likitler tatlandırıcı ve sıvı nikotin içerir, bunların sıvı halden duman haline gelmesi özel ısıtma mekanizmalarıyla olur. Bu gerçek dışı beyanlarla anlatıldığı gibi su buharı değildir, birçok kimyasal madde içeren bir aerosoldür. Başta akciğerler olmak üzere tüm vücuda zararlıdır.
Yeni ürünlerde sigaralarda yasaklanan tatlandırıcı ve lezzet vericiler var
Elektronik likitlerin içinde özellikle çocuk ve gençlerin ilgisini çekmek üzere tatlandırıcı ve lezzet arttırıcı bileşenler vardır. Bunlar, sigaralardan çıkartılması için uzun süre mücadele verilmiş tehlikeli maddelerdir. Bu ürünlerin kullanımının uzun dönemli etkileri üzerine çalışmalar, bu ürünlerin kullanım bazındaki görece yeniliği sebebiyle yetersiz kalmıştır.
Hedef çocuklar ve gençler
Tütün endüstrisi elektronik sigara ve ıslanmış tütün ürünleri ile sigarayla tanışmamış çocuklar ve gençleri ulaşmayı hedefler. Yine sigarayı bırakan veya bırakmak isteyen bireyleri yanlış bilgilendirme ile hedef alır. Bu ürünlerin zararsız olduğu veya bırakmayı kolaylaştırdığı koskoca bir yalandır. Nikotin içermediği söylenen elektronik sigaralar incelendiğinde miktarı değişmekle birlikte nikotine rastlanabildiği ve nikotin dışındaki “doğal” olarak lanse edilen kimyasalların solunmasının da önemli tehlikeler yarattığı unutulmamalıdır.
Elektronik sigara ile sigara bırakılmaz
Tütün endüstrisi “zarar azaltma” ya da “bırakma” söylemiyle kendine yer bulmaya çalışmaktadır. Fakat nikotin bağımlılığını bitirmediği gibi hem geleneksel tütün ürünlerini hem de e-sigaralar gibi yeni nesil ürünleri kullanan insanların “ikili kullanım-dual use” olarak hayatlarının nikotin bağımlılığındaki aracı değiştirmiş olmalarına neden olur.
Gerçek dışı bilgiler ile kafa karıştırma
Tütün endüstrisi kendi özel karlılığı için halk sağlığını hiçe saymakta, bunu yaparken yer yer e-sigaraların bir bırakma yöntemi olarak kullanılmasına dair yanıltıcı, sahte bilimsel veriler üretilmesine de çeşitli şekillerde dâhil olmakta, bunları fonlamaktadır.
Tütünsüz ve dumansız nikotin keseleri yeni tehdit
Farklı ve kafa karıştırıcı yeni nikotin ürünlerine içinde sentetik nikotin bulunan ağız içine yerleştirilen nikotin keseleri eklenmiştir. Bu ürünlerin dumansız, tütünsüz nikotin ile yine zararı azaltılmış başlığıyla pazarda yeni ve farklı pozisyonlanma çabası vardır.
Yeni ürünler eski taktikler
Tüm yeni ürünler; sigara pazarlamasında yasaklanan promosyon, gizli reklam, tanıtım, aktivite ve sponsorluk ile özellikle gençlere ulaşmak üzere konumlanmıştır. Tütün şirketleri, tütün ürünlerinin reklamı ve promosyonları için bir milyon dolardan fazla para harcamakta ve hala çok sayıda genci tütün kullanmaya teşvik etmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü bu ürünlerin de tütün ürünleri kadar sağlığa zararlı olduğunu bildirmektedir. Bu ürünlerin kullanımı konusunda özellikle çocuk ve ergenler büyük risk altındadır. Beynin gelişimi 20’li yaşların ortalarına kadar devam ettiği için, bu ürünlerin erken yaşta kullanımı beynin gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Ülkemizde günlük 300 kişi hayatını sigara ilişkili hastalıklardan kaybetmektedir. Sağlıksız süreçlerden dolayı yaşam konforu, hayat kalitesi düşen insan sayısı çok daha fazladır.
Engellenebilir ölümlerin sebebi olarak hala devam eden tütün salgını sorunu için yapılacak daha çok şey vardır.
Sigara ve nikotin bağımlılığı tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur
Nikotin bağımlılığının sosyal ve davranışsal yönü olsa da fizyolojik bağımlılık söz konusudur. Bu bağımlılık uzmanlar tarafından tedavi edilebilir.
Sigara bırakmak öncelikle düşüncede, daha sonra davranışta değişiklik gerektirir. Her bırakma denemesi başarıyla sonuçlanmayabilir. Bırakma denemelerinin başarısı bireysel farklılıklar gösterir. Bu konuda uzmanlardan yardım almak çok önemlidir.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleri ve sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından aktif ve başarıyla çalıştırılan ‘Sigara Bırakma Poliklinikleri’ mevcuttur.
TÜSAD gayretle çalışıyor
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği olarak Sağlık Bakanlığımızla iş birliği içinde Sigara Bırakma Poliklinikleri’nde görev yapacak hekimlerin yetiştiği sertifikalı kurslar düzenliyoruz. Konuyla ilgili yeni bilgi ve gelişmeleri meslektaşlarımızla bültenler, çevrim içi güncelleme toplantıları, yıllık kongremizde oturumlarda tartışıp ülkemiz ihtiyaçlarına uygun halde sahada aktif uygulanması için gayret sarf ediyoruz. Halkımızın doğru bilgilenmesi, gerçek dışı kafa karıştırıcı bilgi kirliliğinden sakınılmasını hedefiyle sosyal iletişim kanallarından halkımıza yönelik Instagram, YouTube yayınları ve podcast kayıtlarıyla sigaranın zararları, bırakma yöntemlerinde bilinirlik ve farkındalık çalışmalarımız devam ediyor. Bu konudaki çabalarımız artarak devam edecek….
31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde
‘Tütüne Değil Yiyeceğe İhtiyacımız var’ diyoruz.
“Sigaraya ve Her Türlü Nikotin Ürününe Hayır!” diyoruz.
Tütünü sağlığımıza ve yiyecek kaynaklarımıza ortak etmiyoruz ….
Doç. Dr. H. Volkan KARA
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği
Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı