TÜSAD 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü Basın Açıklaması
TÜSAD 1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Dünya yaşlı nüfusunun giderek arttığı günümüzde gerek sağlık gerekse sosyal ihtiyaçlarının karşılanması, hak ettikleri değerin ve saygının gösterilmesini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından 1990 yılından beri 1 Ekim tarihi Dünya Yaşlılar Günü olarak ilan edilmiştir.
Doğurganlık oranları düşmeye ve ortalama yaşam süresi yükselmeye devam ettiği sürece yaşlılarımızın sayısı ilerleyen yıllarda istikrarlı şekilde artacaktır. Günümüzde dünya yaşlı nüfusun 780 milyona yaklaştığı tahmin edilmektedir. 65 yaş üstü bireylerin dünya genelinde 2050 yılında 1,5 milyarı ulaşması ve nüfusun yüzde 22'sini oluşturması beklenmektedir. Yaşlı nüfusa doğru evrilen ülkemizde de nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın artması kaçınılmazdır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de yaşlı nüfus son beş yılda yüzde 24 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bine ulaştığı, toplam nüfus içindeki oranının ise yüzde 9,7 olduğu saptanmıştır. Bu oranın 2025 yılında yüzde 11, 2040 yılında yüzde 16,3 olması beklenmektedir. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 34,3 ile Monako, yüzde 28,8 ile Japonya ve yüzde 22,8 ile İtalya’dır. Türkiye ise dünya genelinde 66. sırada yer almaktadır. Türkiye'de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 18 yıla yükselmiştir. İnternet kullanan yaşlı bireylerin oranı son beş yılda yaklaşık 5 kat artmıştır. Türkiye'de her 5 yaşlıdan biri tek başına yaşamaktadır. Yaklaşık her 4 haneden birinde en az bir yaşlı birey bulunmaktadır. Ülkemizde yaşlılarımız için gerek sağlık hizmeti veren geriatri merkezlerinin gerekse huzurevlerinin sayısı giderek artmaktadır.
Yaşlılık yaşamın bir süreci olmakla birlikte, diğer tüm organ sistemlerinde olduğu gibi solunum sisteminde de birçok biyolojik ve fizyolojik değişiklik ortaya çıkmaktadır. Solunum fonksiyon parametrelerinde ve solunum kas gücünde azalma beklenen durumlardır. Yaş ilerledikçe doğal ve kazanılmış immün yanıt değişir, immün sistemin fonksiyonları azalır. Enfeksiyon, malignite ve otoimmüniteye duyarlılık artar, aşıya yanıt düşer ve yara iyileşmesi bozulur. Belirli moleküler ve hücresel değişiklikler de ortaya çıkmaktadır. Kısalmış telomerler, artmış DNA hasarı, oksidatif stres, kök hücrelerdeki bozukluklar bu değişikliklerden bazılarıdır. Çevresel maruziyetler de akciğerlerde hasarını arttırmaktadır.
Yaşlı hastaya yapılacak tüm tedavilerde çok daha özenli ve dikkatli olunmalıdır. Artan yaşlı nüfusun solunum sistemi de dahil tüm sistem hastalıklarına cevap verebilecek yeni hizmet modellerinin geliştirilmesi, yaşlı bireyin yakınlarının geriatrik hastayla yaşama konusunda eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, danışmanlık ve destek hizmetleri artırılmasına ihtiyaç vardır.
Yaşlanmayla birlikte meydana gelen fiziksel değişikliklerin sonucu olarak akut ve kronik hastalıkların ortaya çıkması, bireysellikleri, özgüvenleri ve bağımsızlıklarının azalması hayatlarında kısıtlamalara neden olmaktadır. Yaşın ilerlemesine engel olmak mümkün değildir, ancak sağlıklı yaşlanma için gereken özenin gösterilmesi gereklidir. Toplumsal ve kültürel unsurlarımızı geçmişten geleceğe taşıyan yaşlılarımız için elbette ki biz hekimlerin hedefi sağlıklı yaşlanmaları, yaşlanma ile ortaya çıkabilecek olan önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunmalarını sağlamaktır.
Mustafa Kemal Atatürk’ ün ‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kudretiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur’ sözlerini de hatırlayarak, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Geriatri Çalışma Grubu olarak ülkemizin bugünlere gelmesinde büyük emeği ve çabası olan yaşlılarımızın 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nü kutluyoruz.
Doç. Dr. Serap Duru
TÜSAD Geriatri Çalışma Grubu Başkanı