9 Şubat 2020 Dünya Sigarayı Bırakma Günü Basın Bildirisi
Ülkemizde 14.5 milyon insanın desteğe ihtiyacı var!
9 Şubat Dünya Sağlık Örgütü tarafından tarafından “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” olarak kabul edilmiştir. TÜSAD (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği) olarak, bu bildiri ile konunun önemine bir kez daha dikkat çekmek ve tütün kontrolünün ülkemizde geldiği noktayı kamuoyu ile paylaşma amacını taşımaktayız.
Tütün kontrolü kavramı sadece sigara bırakma yardımı odaklı olmayıp çok yönlüdür. Pasif içimin engellenmesi, içmeyenlerin başlamasının önlenmesi tütün kontrolü için gerekli diğer basamaklardır ve en az sigara içenlerin bırakmasını desteklemek kadar önemlidir. Sigara, tüm organlara ve sistemlere zararlı olduğu ve ölümlere yol açtığı kanıtlanmış en önemli toplumsal zehirlenme olayıdır.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü'nde dünyada 1 milyar 100 milyon, ülkemizde de yaklaşık 14.5 milyon insanın sigara içtiğini ve bırakma desteğine muhtaç olduğunu belirtmek gereklidir. Zira her sigara içen kişi önünde sonunda bu bağımlılıktan gördüğü zarar nedeniyle sigarayı bırakmak isteyecektir. Sigara bağımlılığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “küresel salgın alarmı” verilen nadir sağlık sorunlarından birisidir. Tütün kullanımı dünyada her yıl pasif içiciler dahil 7 milyon kişinin ölümüne ve yarım trilyon dolar tutarında ekonomik hasara neden olmaktadır.
HER YIL 83 BİN KİŞİ YAŞAMINI YİTİRİYOR!
Bugün 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü aracılığıyla özellikle TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri üzerinden ülkemizdeki endişe verici tabloyu bir kez daha gözler önüne sermek zorundayız. Özellikle çocuk yaştaki içicilerin ulaştığı rakamlar, gençlere iyi birer örnek olmayı hedefleyen yetişkinleri kaygılandırmalıdır. Verilere göre; ülkemizdeki sigara içim oranlarıyla ilgili elde edilen sonuçlar ürkütücüdür. Türkiye'de her yıl 83 bin kişi sigara içimi sonucu yaşamını yitirmektedir. 18 yaş altında çocuklardan 250 bini sigara içmektedir.
TÜİK'in 2016 verilerine göre Türkiye'de 15 yaş üzeri nüfusun yüzde 26.5'i her gün bir tütün ürünü kullanıyor. Bu oran 2014'te yüzde 27.3, 2010'da ise yüzde 25.4'tü. Toplumumuzda erkeklerin tütün ürünü kullanımı 2014-16 arasında azalırken, kadınlarda bu oran artış göstermiştir. 35-44 yaş arası erkekler yüzde 50.6 ile en fazla tütün ürünü içen yaş grubunu oluşturuyor. Kadınlarda ise yine 35-44 yaş aralığı yüzde 19.6 ile en fazla tütün tüketen yaş grubu olarak saptanıyor.
Ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 30’u bir ya da birden fazla tütün ürünü kullanmaktadır diyebiliriz. Bu bir alışkanlık değil, bağımlılıktır. Bardağa dolu tarafından bakarak nüfusumuzun yüzde 70’i bir tütün ürünü kullanmıyor denilebilir. Ancak yarattığı tahribat nedeniyle tütün ve tütün ürünleri ile mücadelemizi sürdürmemiz gereklidir.
E-SİGARA VE NARGİLE GENÇLERİ TEHDİT EDİYOR
Ülkemizde yürürlüğe giren yasalar sayesinde 2008 yılından bu yana önemli bir başarı elde edilmişken, son yıllarda endüstri manevraları ile tütün bağımlılığı yeniden artışa geçtiği gözlenmektedir. Elektronik sigara (e-sigara) ve nargile gibi ürünler gençlerin tütün bağımlısı olmasına yol açmaktadır. Günümüzde tek başına sigara bağımlılığı ile değil tüm tütün ürünleri ile mücadele etmemiz gerekmekte. Tütün ürünlerini bırakılması kadar gençlerimizin hiç başlamaması da büyük önem taşımaktadır. Bugün e-sigara ve nargile özellikle gençler için çok büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Tütün bağımlılığı ile mücadele derken ”profesyonel” ve ”hekim” kelimelerinin altını özellikle çizmeliyiz. Çünkü profesyonel olmayan desteklerin de öne çıkarıldığını görmekteyiz. Bu tür uygulamalar hem etkisiz hem de gerçek tedavilerin önüne geçtiği için kişide isteksizlik oluşturmaktadır. Sigara bağımlılığı bugün ülkemizde oluşturulan alt yapı ile birinci basamakta görev yapan hekimlerden, yoğun tedavilerin uygulandığı sigara bırakma polikliniklerine kadar değişen geniş yelpazede tedavi edilebilmektedir.
Sigara bağımlılığı bugün ülkemizde oluşturulan alt yapı ile birinci basamakta görev yapan hekimlerden, yoğun tedavilerin uygulandığı sigara bırakma polikliniklerine kadar değişen geniş yelpazede tedavi edilebilmektedir. Sigara bırakma önerisini her branştan hekim yapmalıdır. Polikliniklere hangi nedenle olursa olsun başvuran hastanın sigara öyküsünü almak ve bırakma önerisinde bulunmak her hekimin sorumluluğudur.
Bu arada 5 Aralık 2019 tarihi ile ülkemizde yürürlüğe giren "tütün mamüllerinde düz ve standart paket" uygulamasının, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına ilişkin yürütülen mücadelede çok önem taşıdığını belirtmeliyiz. Yeni uygulama ile paketlerin çeşitli renklerinden ve grafik tasarımlarından kaynaklanan çekiciliğinin ve yanıltıcı özelliğinin ortadan kaldırılması, sağlık uyarıları mesajlarının caydırıcı etkisinin artırılması hedefleniyor. Bu uygulama ile tütün endüstrisinin paketler aracılığı ile reklam ve tanıtım yapmasının da önüne geçilmiş olacak. Böylece ülkemiz sigarada düz paket uygulamasını hayata geçiren 7'nci ülke oldu. Düz paket uygulaması ile tütün ürünlerini bırakmayı düşünenlerin sayısının daha da artması bekleniyor.
TÜSAD olarak, ülkemizin en köklü uzmanlık derneği olmanın yüklediği sorumlulukla, 9 Şubat'ı sigara içen bireyleri tütünsüz, sağlıklı bir yaşam için yeni bir başlangıç olarak kabul etmeleri için davet ediyoruz.
Sigara bırakma konusunda adım atmak isteyenler her ilde bulunan en yakın "Sigara Bırakma Polikliniği" adresini "Alo 171" Sigara Bırakma Danışma Hattından öğrenebilirler. Tütün bağımlılığı küresel bir mücadele alanıdır, buna paralel ülkemizde de tütün mücadelesi güçlenerek gelişmektedir. Konuyla ilgili ulusal ve uluslararası çalışmaların kesintisiz sürmesi gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakılmasını kolaylaştıracaktır.
TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu