6 Nisan 2020
1-7 Nisan 2020 Kanser Haftası Basın Bildirisi
KANSER HAFTASI BASIN BİLDİRİSİ
Salgın döneminde akciğer kanseri
hastaları mutlaka desteklenmeli
Bilindiği üzere her yıl Nisan ayının ilk haftası “Kanser Haftası” olarak değerlendirilir ve kanser hastalığı ile ilgili farkındalığı arttırma yönündeki çabalarda bir artma gözlenir. Bu yıl kanser haftasının, SARS-CoV-2 salgınının en şiddetli döneminin içinde kaldığı görülmektedir. CoVid salgını sırasında kanser hastalarının güvenliği ve yönetimi daha önem kazanmaktadır. Gerek kanser, gerekse anti-kanser tedaviler ve cerrahi uygulamaların neden olduğu bağışıklık sistemindeki baskılanmalar, kanser hastalarını enfeksiyonlara daha hassas hale getirmektedir. Ancak, kanser hastalarında CoVid hastalığına yakalanma ve şiddetli geçirme riskinin daha yüksek olduğuna dair bilgiler henüz güvenilir bulunmamaktadır. Sigaranın çok önemli bir risk faktörü olması ve CoVid hastası kanserlilerin aynı zamanda sigara içiyor olması, net bir sonuca ulaşılmasını engellemektedir. Sigaranın bu etkisi nedeniyle, tüm sağlıklı ve hasta bireylerin en azından bu dönem için acilen sigarayı bırakmaları şiddetle önerilmelidir.
Bu dönemde, sonsuz olmayan sağlık sistemi olanakları ile kendisini henüz tanımaya başladığımız Koronavirüs (CoVid-19) ile mücadele etmekteyiz. Sağlık gücümüzün önemli bir kısmını salgın için harcadığımız bugünlerde, günlük pratiğimiz içinde önemli bir yer tutan akciğer kanserli hastalarımızı da ihmal etmemeliyiz. Hasta yakınlarımıza düşen öncelikli görev, akciğer kanseri kliniklerindeki hasta ziyaret ve refakatçi kısıtlamalarına uyum sağlamaktır. CoVid yakınmaları ile hastaneye başvuran hastalarımız triyaj ekibine mutlaka kanser hastalığı varlığını söylemelidir.
CoVid salgınının ne zaman kontrol altına alınacağı, etkilerinin ne kadar süre devam edeceği tahmin edilememektedir. CoVid nedeniyle, akciğer kanser şüpheli hastaların tanısal işlemlerinin ertelenmesi, birçok hastanın şifa ile tedavi edilebilir dönemin ötesine geçmesine neden olabilir. Bu durum, iki sebep ile ortaya çıkabilir: Hasta ve yakınları akciğer hastalığı yakınmalarının farkındadır. Ancak hastanede CoVid olma riskini göze almak istemez ve müracaatı erteleyebilir ya da hastaneler CoVid dışı hastalıklara ilgi ve hizmeti minimuma veya durma noktasına getirmiş olabilir. Her iki duruma da müsaade etmeyecek tedbir ve bilgilendirmelerin yapılmasında fayda vardır. Hastaneler, başvuran hastaların işlemlerini sürdürebilecek minimum personel ve diğer olanakları oluşturarak tanısal gecikmelere müsaade etmemelidirler.
Salgın nedeniyle onkolojik tedavilerin ertelenmesi veya geciktirilmesi ile akciğer kanserli hastaların şifa şansını kaybetmelerine de izin verilmemelidir. Müdahale edilmez ise, hastalığın getireceği sağlık problemleri ve yaşam süresi kayıpları ile olası CoVid riskleri, hasta yönünden değerlendirilmeli ve hasta/hasta yakınları ile paylaşılmalıdır. Hasta yakınlarının, hasta için sağlayabileceği destek ve izolasyon tedbirleri de göz önüne alınarak uygun strateji seçilmelidir. Aynı zamanda, hastaların uzaktan çözülebilecek sorunları veya cevaplanabilecek soruları için hastanelerin uzaktan danışma sistemlerini oluşturmaları yararlıdır.
Cerrahi tedaviye uygun erken evredeki akciğer kanserli hastalar, uzun süre bekleme ile progrese olarak operasyon ya da şifa şanslarını kaybedebilirler. Aynı durum, radyoterapi gibi cerrahi dışı tedaviler ile şifa şansı olan hastalar içinde geçerlidir. Bu nedenle, Covid hastalığı olmayan akciğer kanserli hastalarda, prensip olarak şifa şansı sunan tedavilerde ertelemelerden kaçınılmalıdır. Operasyon uygulanan hastalarda ise ilave tıbbi tedaviye gereksinim var ise tıbben geçerli bekleme sürelerinin sonuna kadar bir erteleme düşünülebilir. CoVid düşündüren semptomları olmayan, ileri evre akciğer kanserli hastalar için planlanmış sistemik tedavilere devam edilmelidir. Ancak, seçilecek ilaçların olası gelişebilecek CoVid hastalığı tedavisinde kullanılacak ilaçlar ile etkileşime girmeyecek şekilde planlanması önemlidir.
Hasta ve yakınlarına düşen önemli görev ise, tedavi sürecindeki hastaların temas izolasyonunun tam ve eksiksiz olarak sağlayabilmeleridir. Gereksiz ziyaretler ve dışarıya çıkışlar kesinlikle önlenerek, yeni enfeksiyonların ortaya çıkışı engellenmelidir.
CoVid hastalığı mevcut akciğer kanserli hastalar, izole edilerek CoVid tedavi rehberlerine uygun şekilde tedavi edilmelidir. Bu dönemde, kemoterapi ve immünoterapiler uygulanmamalıdır. Hedefe yönelik tedavilere CoVid hastalığının durumuna göre karar verilmelidir. CoVid hastalığı geçtikten makul bir süre (Örneğin; 4 hafta) sonra hastalar tedavilerin başlanabilmesi için değerlendirilmelidir.
Bu nedenler ile CoVid salgını ile mücadelenin sürdüğü şu günlerde, CoVid hastalığının akciğer kanserli hastaların tanı ve tedavilerinde gereksiz gecikme ve ertelemelerin olmasına müsaade etmeyecek tedbirlerin, hastaneler tarafından alınması önemlidir.
Çalışma Grubu adına
Başkan Prof. Dr. Ufuk Yılmaz