Tıpta ve Dişhekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğindeki Yenilikler

Tıpta ve Dişhekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğindeki Yenilikler 

Tıpta ve Dişhekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği, yeniden düzenlenerek, 03.09.2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, genel olarak önceki Yönetmelik ile aynı usul ve esasları korumakta, süreç içinde ortaya çıkan bir takım teknik hususları ayrıca düzenlemektedir.
Bunun yanı sıra, bazı temel değişiklikler de yapılmıştır. Yeni Yönetmeliğin getirdiği değişikliklerin bazıları şöyledir:

• Uzmanlık eğitimi gören öğrencilere üç günde birden daha sık nöbet verilemeyeceğine ilişkin kurala bir ilave daha yapılmış, ayda sekiz nöbetten fazlasının da tutturulamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, “Gece nöbeti tutan uzmanlık öğrencileri nöbetin ertesi günü sağlık hizmeti sunumunda görev almaz.” düzenlemesiyle de uzmanlık eğitimi gören öğrencilerin ağır nöbet yükünün yıpratıcılığından bir parça korunmaları amaçlanmıştır.
• Uzmanlık eğitim kadrolarının belirlenmesinde Tıpta Uzmanlık Kurulunun belirleyici rol, görüş veren konumuna geriletilmiş; kararın Bakanlık tarafından verileceği belirtilmiştir.
• Sağlık Bakanlığı ile üniversiteler arasında birlikte kullanım protokolü kapsamında ortaklaşa kullanılan eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim sorumlusunun (dekan yerine) başhekim tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.
• Uzmanlık eğitim programlarının en aş beş yılda bir yerinde denetleneceği düzenlenmiş iken, yeni Yönetmelikte herhangi bir periyot belirtilmediği gibi denetimin beyan usulüyle de olabileceği ifade edilmiştir.
• Denetimlerde tespit edilen eksikliklerin verilen sürede giderilmemesi halinde programın eğitim yetkisinin kaldırılacağına ilişkin kuraldan vazgeçilerek eksikliğin niteliği de göz önüne alınarak programın eğitim yetkisinin devam edip etmeyeceği Kurul tarafından değerlendirilir şeklinde düzenleme yapılmıştır.
• Eğitici olmayan uzmanlar ile ilgili alanda uzman olmayan öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerinin uzmanlık eğitiminde ilgili eğiticiler gözetiminde görev alabileceğine ilişkin kural yerine bu kişilerin asgari eğitici standartları içerisinde sayılmamakla birlikte yetkilendirilmiş programlarda eğitimde herhangi bir gözetime tabi olmaksızın görev alabilecekleri belirtilmiştir.
• Uzmanlık öğrencilerinin bu eğitim dışında herhangi bir işte çalışmalarına ilişkin yasağın yaptırımı olarak doğrudan ilişki kesme cezasının uygulanmasına ilişkin kralın Danıştay tarafından hukuka uygun bulunmaması sebebiyle yeni Yönetmelikte önce yazılı olarak uyarılma, eylemin devamı ve  tekrarı halinde ilişik kesme cezasının uygulanması şeklinde kademeli bir yaptırım öngörülmüştür.
• Uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eğitimi uygulamasından sayılmayan işlerde görevlendirilemeyeceklerine, ancak olağanüstü durumlarda hekimlik yapmak üzere il içindeki sağlık kuruluşlarında tek seferde en çok üç ay süreyle görevlendirilebileceklerine ilişkin kural korunmuş; her yıl en fazla iki kez görevlendirmeye imkan veren düzenleme ise eğitim süresi boyunca toplamda altı ayı geçmemek üzere görevlendirilebilecekleri şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
• DUS ve TUS sorularının kapsamına ilişkin düzenleme yapılarak, mezuniyet öncesi ulusal çekirdek eğitim programına uygun olmasının amaçlanacağı belirtilmiştir.
• DUS ve TUS’a girebilmek için diploma tescili şartı getirilmiş; böylece, henüz fakülte eğitimi tamamlanmadan sınava girilmesi engellenmiştir.
• Uzmanlık eğitimine başladıktan sonra eğitimlerine başka bir uzmanlık dalında devam etmek isteyen uzmanlık öğrencilerine, belirtilen şartları taşımaları halinde değişiklik yapabilme hakkı tanınmıştır.
• Uzmanlık eğitimine başladıktan sonra ortaya çıkan eş ve sağlık mazeretlerine bağlı yer değişikliği taleplerinin değerlendirilmesinde önceki Yönetmelik kuralları genel olarak korunmuş ancak bütün yer değişikliği taleplerinde haklı olarak gözetilen sınavda geçiş yapılmak istenen yerin puanını almış olma şartı dikkat çekici biçimde, sadece sağlık mazereti bakımından aranmaz hale getirilmiştir. Doğal olarak kural ve ölçütleri tam bir netlik içinde belirlenemeyen sağlık mazereti nedeniyle ilgililerin sınavla elde edemediği uzmanlık eğitimlerine geçiş yapmalarına imkan sağlanması adalet ve hakkaniyete aykırı olacaktır.
• Uzmanlık eğitimi sonunda değerlendirme yapacak jüri belirlemesinde en az bir üyenin eğitim alınan kurum dışından belirlenmesine ilişkin şart kaldırıldığı gibi “Kurulca lüzum görülen uzmanlık dallarının jürilerinin oluşturulma usulü, bu hükümden farklı olarak belirlenebilir.” şeklinde, kural ve ölçütü belirlenmemiş bir yetkinin Tıpta Uzmanlık Kuruluna verilmesi suretiyle Yönetmeliğin jüri belirlemesine ilişkin hükümlerinden farklı bir uygulama yapılmasına da kapı aralanmıştır.