7 Mayıs 2013
7 Mayıs 2013 Dünya Astım Günü Basın Bildirisi
ASTIMINIZ KONTROL ALTINDA MI?
Astım hava yollarının ilaçla ya da bazen ilaçsız düzelebilen, tekrarlayan şekilde ortaya çıkan kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Çeşitli etkenlerle nefes yolunun alt dallarını çevreleyen kaslar kasılır, solunum yollarını döşeyen mukozada ödem oluşur, balgam denilen mukus salgısı artar bu yolla solunum yolları daralır. Bu darlık göğüste sıkışma ve baskı hissi, nefes darlığı, nefes alıp verirken hışıltı sesi, öksürük, inci tanesi şeklinde balgam çıkartma gibi belirtilerle kendini gösterir. Şikayetlerin hepsi birlikte olmayabilir. Bazı hastalarda sadece öksürükle seyrederken bazı hastalarda öksürük olmaksızın nefes darlığı olabilir, bazı durumlarda özellikle enfeksiyon varsa tüm belirtiler bir arada ortaya çıkabilir. Vücut ritmine bağlı olarak sabaha karşı şikayetlerin artması, nefes darlığı, öksürük gibi şikayetlerin ortaya çıkması kontrol altında olmayan astımın en belirgin özelliklerinden birisidir. Belirtiler sigara dumanı, hava kirliliği, egzersiz, mesleki ajanlar, alerjen adını verdiğimiz ev tozu akarı, polen, hayvan deri döküntüleri, mantar sporları gibi maddelerle tetiklenir. Bu tetikleyicilerle şikayetlerin ortaya çıkması astım atağı olarak adlandırılır.
Astımın şekli, şiddeti, zamanla ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Astım tamamıyla geçmese de, tedavi edilebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Tedavide amaç kişinin hiç şikayetinin olmaması, günlük işlerini yapabilmesi, hastalık nedeni ile iş ve okul devamsızlığının olmamasıdır.
Astım kontrolü nedir?
Astımda amaç tam kontrolü sağlamaktır. Yani;
- Önemsenmeyecek kadar az ya da hiç astım belirtisi yoksa,
- Astım belirtileri nedeni ile geceleri uyanmıyorsa,
- Rahatlatıcı yani nefes açıcı ilaçlarına çok az ya da hiç ihtiyacı yoksa.
- Normal fiziksel aktivitelerini, egzersizi rahatlıkla yapabiliyorsa,
- Normale yakın normal akciğer fonksiyonlarına sahipse (PEF ve FEV1),
- Hemen hiç astım atağı geçirmiyorsa
astım kontrol altındadır.
Astımınızın kontrol dışı olduğunu nasıl anlarsınız?
- Eğer haftada iki defadan fazla astım belirtileri (nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, vb.) oluyorsa,
- bu nedenle haftada ikiden fazla rahatlatıcı ilaç kullanma ihtiyacı oluyorsa,
- ayda ikiden fazla astım belirtileri nedeni ile geceleri uyanıyorsanız,
- atak geçiriyorsanız ve
- akciğer fonksiyonlarınız sizin için beklenen en iyi değerin %80’inin altındaysa astımınız kontrol dışında demektir. Özet olarak astımla ilgili şikayetlerinizde artma varsa, rahatlatıcı ilaç kullanma ihtiyacınız arttıysa, her zaman yaptığınız aktiviteleri yapamıyor ya da yaparken sıkıntı çekiyorsanız, geceleri astım belirtileri nedeni ile uyanmaya başladıysanız sorun var demektir ve tedavinize müdahale edilmesi gerektirir.
Astımda kontrolü kaybetmemek için ya da yeniden kontrol altına girmek için ne yapmalıyız?
Astımda hastalığı kontrol altında tutmanın en önemli yolu doktorunuz tarafından verilen ilaçları düzenli, doğru şekilde ve doğru dozda kullanmaktır. Astım hastalığının iki temel ilacı vardır. Bunlardan birincisi kontrol edici (antiinflamatuar) ilaçlardır ki bunların başında kortikosteroidler gelir. Sıklıkla nefes yoluyla kullanılan bu ilaçlar astım şiddeti arttığı durumlarda ağızdan ya da enjeksiyon şeklinde de kullanılabilir. Halk arasında yan etkileri nedeni ile kullanım korkusu yaratan bu ilaçlar astım hastalığının tedavisinde temel ilaçtır ve nefes yoluyla alındığı için yan etkisi astımın yarattığı zararların yanında önemsenmeyecek derecededir. İkinci temel ilaç ise rahatlatıcı ilaçlardır. Bu grup ilaç da nefes yoluyla kullanılır ve hayat kurtarıcıdırlar. Astım hastalarının her zaman yanında ve ulaşabilecekleri yerde bulunmalıdır. Bu ilaçlar adlarından da anlaşılacağı gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz kullanılarak rahatlamayı sağlarlar.
Kontrolü sağlamanın diğer yolları ise astım belirtilerine yol açan tetikleyicilerden uzak durmaktır. Tetikleyiciler her hasta için değişebilmekle birlikte sigara dumanı, hava kirliliği gibi temel nedenlerden, alerjik hastalar için ev tozu akarı, polen, hayvan tüy ve epitelleri, hamam böceği, besin maddeleri, mesleki alerjenler, ilaçlar vb., egzersiz, soğuk hava, gülmek, ağlamak gibi duygusal durumlar astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bilinen atak nedeni varsa uzak durulmak, egzersizle şikayetler ortaya çıkıyorsa egzersiz öncesi rahatlatıcı ilaç kullanmak şikayetlerin ortaya çıkmasını engellemeye yardımcı olacaktır. Yine özellikle nezle ve grip gibi viral enfekisyonlar ataklara neden olabileceğinden grip aşıları önerilebilir.
Kontrolü nasıl sağlarsınız?
Hastalığınızı kontrol altında tutmakta en büyük yardımcınız doktorunuzdur. Astımınızın kontrol altında olmadığını düşünüyorsanız, şikayetlerinizde artma varsa mutlaka Göğüs hastalıkları ya da Alerji hastalıkları uzmanınıza başvurmalısınız. Doktorunuzdan kontrolü kaybettiğiniz durumda ne yapacağınıza dair yazılı hareket planı vermesini isteyebilirsiniz. Gerektiğinde rahatlatıcı ilacınızı vakit geçirmeden kullanmalı, kontrol edici ilacınızın dozunu doktorunuzun önerdiği gibi arttırmalısınız. Buna rağmen hala rahatlamıyorsanız derhal doktorunuzu aramalı ya da hastaneye başvurmalısınız.
Astımınızı kendiniz de takip edebilirsiniz. Şikayetlerin yanı sıra PEF metre denilen nefes ölçen aletlerle sabah akşam ölçüm yaparak astımınızın nasıl gittiğini anlayabilirsiniz. Yeşil çizgi her şeyin yolunda gittiğini, sarı sorun olduğunu ve müdahale etmek gerektiğini, kırmızı çizgi ise acilen doktorunuza başvurmanız gerektiğinin göstergesidir.
Sonuç olarak astım kontrol ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Öncelikle kontrol edici ilaçlarınızı gerektiği kadar, gerektiği sürede (ki bu uzun bir süredir) ve doğru şekilde kullanmalı, yılda en az 2- 3 kez doktorunuza kontrole gitmeli, kendi hastalığınızı kontrol etme yollarını öğrenmelisiniz. Bu sayede normal bir yaşam sürer, astımınızın ve ilaçların zararlı etkilerinden korunabilirsiniz.
Unutmayın astımınızı kontrol altında tutmak sizin elinizde!
Doç. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker
İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD)
Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı