12 Ekim 2016
Eurasian Journal Of Pulmonology’ de Hakem Olmak
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD’ye 28 Ekim 1 1975 yılında başladım. O yıllardaki adıyla kürsümüzde 7-9 Ekim 1976 tarihinde yapılacak Türkiye Solunum Araştırmaları Derneğinin (TÜSAD) Kongresi konuşuluyordu. Benim de doktora hocam olan Dernek Başkanı Prof. Dr. Meliha Terzioğlu, eşi Prof. Dr. Nazım Terzioğlu vefat ettiği halde TÜSAD’ın 7-9 Ekim 1976 tarihinde Manavgat-Antalya’da yapılacak kongresine katılmamızı istedi. TÜSAD’la tanışmam böyle başladı. Avrupa Solunum Klinik Fizyoloji Derneği’nde 1973-1977 tarihleri arasında Yürütme Komisyonu Üyeliği ve 1977-1981 tarihleri arasında 2. Başkan olarak görev yapan Hocamız, TÜSAD’ında bir yayın organının olması gerekliliğini vurgulardı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Meliha Terzioğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Yayın Komitesi büyük bir çaba harcayarak 1981 yılında her sene yapılacak kongrelerde sunulan bildirilerin, panellerin, konferansların yayınlanacağı TÜSAD’ın yayın organı olarak Solunum Dergisi’nin Nazım Terzioğlu Matematik Araştırma Enstitüsü Baskı Atölyesi, İstanbul’da basılmasını sağladılar. Bu tarihten itibaren Solunum dergisi, tüm TÜSAD üyelerinin akademik hayatında önemli bir rol oynayan yayın organı oldu. Benim görevim ilk sayıdan itibaren Nazım Terzioğlu Matematik Araştırma Enstitüsü giderek Solunum Dergilerindeki yazıları tashih etmekle başladı. Bu tashihler sırasında hem bir makalenin bilimsel olarak nasıl yazıldığını, hem de birçok konuyu öğrenme fırsatı buluyordum. Uzun seneler bu görevi yapmak bana çok şey kazandırdı. Daha sonra hakemli bir dergi haline gelen Solunum dergisi profesyonel ekiple basılmaya başlayarak çok sayıda dizin sistemlerine dâhil olarak yine üyelerin akademik hayatına büyük katkı sağlamaya devam etti. 21 Ekim 2014 yılında alınan kararla Solunum Dergisinin adı EURASIAN JOURNAL OF PULMONOLOGY olarak değiştirildi ve yayın dilinin İngilizce olmasına karar verildi. İsim önerisi yazanların içinde olmama karşın, bu değişim geçmişi düşünerek içimde bir burukluk yarattı. Ama sonra duygusallığın yerini mantık aldı. Hele derginin isminin altına “Formerly Solunum” yazıldığını görmek beni çok mutlu etti. Eurasian Journal of Pulmonol’ün (EJP) Baş Editörü, Basım Editörü, Yardımcı Editörleri ve Sekreterleri derginin daha nitelikli ve üyelere daha fazla yararlı hale gelmesi için büyük bir katkı sağlamaktadırlar. Ama en önemli katkıyı EJP’nin yayınlarında Hakemlik görevini üstlenen değerli bilim insanları yapmaktadırlar. Bilimsel Hakemlik; bilimsel bir çalışmanın bulgularını, yeterlilik, önem ve orijinallik açısından, ehliyetli uzmanlarca değerlendirme işlemi olarak tanımlanmaktadır.
Çeşitli kaynaklarda referee (hakem), reviewer (eleştirmen), peer review (meslektaş değerlendirmesi / meslektaş eleştirisi), assessor (danışman) kelimeleri bilimsel hakemlik anlamında kullanılmaktadır. Bilimsel hakemin tek görevi bir makalenin kabulü veya reddi kararında yer almak değildir. Aslında bilimsel hakemin en önemli görevi bir makalenin en iyi şekle getirilip basılmasını sağlamaktır. Hakem de aslında çalıştığı konuda bir araştırıcıdır. O da bir makale yazmanın zorluklarını ve editörün cevabının heyecanla beklenişini yaşamıştır. Bu nedenle bir taraftan bir meslektaşının gayret ve duygularını anlayışla değerlendirme, diğer yandan da editörün kendisine verdiği görevi hakkıyla yapma gayretinde olmalıdır. Eleştiriler makaleye yönlendirilmeli, yazarlar muhatap alınmamalıdır. Bu anlayışla, hakemlerden makaleyi titiz, objektif ve duyarlı bir şekilde değerlendirmeleri beklenir. Makalenin ilgili bilimsel alana katkısı, özellikle yöntemin uygunluğu, sonuçların bulgular doğrultusunda ortaya konulması, değerlendirilen makaledeki sorunlar belirlenirken en önemlisi yapıcı yorumlarla değerlendirme yapılmasıdır. Çalışmanın öneminin ve özgünlüğünün belirlenmesine, makaledeki eksikliğin çalışmanın sınırlılığı olarak belirtilip belirtilemeyeceğine hakemin karar vermesi önemlidir.
Hakemlik isteğine hemen yanıt verilmesi gerekir. EJP de Hakemlik önerisine yanıt verme süresi 5 gündür. Hakemler değerlendirmeyi kabul ettikleri makaleyi en kısa zamanda değerlendirmelidir. Birçok derginin hakem seçmek üzere çok geniş bir veri tabanı bulunmakta ve hakemler bu veri tabanından seçilmektedir. EJP’de hakemler, isimlerinin, ilgi alanlarının ve hatta kaç makale değerlendirdiklerinin gösterildiği listelerden bölüm editörleri tarafından seçilir. EJP de Bölüm Editörlerine gönderilen bir makale istatistiksel yönden inceleyen hakemin dışında iki hakeme gönderilir. İki hakem raporlarında çelişkili bir karar olursa üçüncü bir hakeme gönderilerek makalenin tekrar değerlendirilmesi sağlanır. Bu EJP en önemli ayrıcalıktır. Bazı dergilerde böyle bir durumda direkt Editör karar verirken EJP de 3. bir hakeme gönderilmesi hakem kararlarına verilen önemin bir göstergesi olmaktadır. Hakemler de hata yapabilirler. EJP Dergi Kurulu toplantıların da yayınlanma prosedürüne gelen veya sorunlu olan makalelerin hakem değerlendirmeleri ele alınarak tekrar gözden geçirilmesi, hakemlerin gözden kaçırdıkları noktaların üzerinde yapılan konuşmalar ve değerlendirmeler yayınlanacak makaleler ile ilgili hata payını azaltmaktadır.
Ancak son yıllarda giderek artan sayıda kişiler zaman sorunu veya herhangi bir katkısının olmayacağını düşünerek hakemlik yapmak istememektedirler. Hakemlik yapan yazarların/ araştırmacıların çok büyük bir bölümü alanlarına duydukları saygıları, bulundukları konuma kendilerini getiren sürece katkı- da bulunması, son gelişmeleri takip etme fırsatı gibi nedenlerle hakemlik yapmaktadırlar. Genç arkadaşlar bu yararları düşünerek hakemlik yapma isteğinde bulunmalıdırlar. Eğer aktif bir kongre katılımcısı ve bir yazar olarak iyi tanınıyorsanız editörler sizi o alanın uzmanı olarak kabul edeceklerdir. Muhtemelen makalelere hakem olarak atanabilirsiniz. Editöre bir mektup yazarak alanınızda hakem olarak hizmet vermeye gönüllü olduğunuzu özgeçmişinizi de göndererek açıklayabilirsiniz. Bilim dünyasında gençlerin bir konunun uzmanı olarak görülüp uzmanı olduğu derneğin yayın organında hakem olarak seçilmeleri ve akademik yükseltilmelerinde bu görevi yaptıklarının bilinmesi o kişiler için büyük bir prestij ve farklılık sağlayacaktır. Williame Shakespeare’in "Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz" sözünden hepimizin bir anlam çıkaracağına eminim.
Dr. Gülderen Şahin